Tuesday, March 14, 2006

"Sen ol küçük bir kıvrımdan bir heceden
aşk için bir vaha değil aşka otağ yaratan
sen ol zihnimde yüzen dağınık şarkıları
bir harfin başlattığı yangın ile söndür
beni bir ses sahibi kıl, kefarete hazırım
öyle mahzun
ki hüzün ciltlerinde adına rastlanmasın.
Yürüyorum
gözlerim nemli değil
gözlerim namlu... "


(İsmet Özel)

3 comments:

Anonymous said...

ffilmle rde hep dayak atan adamlara kahramanlara öykünmüştüm fakat sokağa çıkınca hep dayak yiye n çocuk rolünü oynayıp o,ynamamak yada ben oynamıyorum ya demek elimde de,ğildi hep figürandım oysa herkes duyduğu trampet sesine doğru yürümeliydi her birimizin ayrı bir trampeti vardı başkas ının trampet sesine doğru ,yürüyenler hayata uyum sağlayamazlardı (thoreau öyle diyordu)

bende mi gariplik var acaba,, ismet özelin bu şiirini okuyunca bunlar geldi aklıma yok yok ben sorunluyum galiba...sayın blog sahibi kusuruma bakma

ladybird said...

rica ederim, kusur aramiyoruz..istedigin gibi yorum yazmakta hursun..

Anonymous said...

sorunlu insandan :=)

Bir Yusuf Masalı

başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız
bakıp başkasının başkayla kurduğu bağlantıya
aşka dair diyoruz ilk anı bu olmalı
ilk önce damarlarımızda duyuyor çağıltısını
uzak iklimlerin
kokusu gitmediğimiz şehirlerin önceden
bir baş dönmesiyle kabarıyor hafızamızda
sonra ayrılıklar düşüne dalıyoruz
bize ait olan ne kadar uzakta!

İsmet Özel

Anarshi....