Friday, June 30, 2006

Hz. Mevlana'dan Dua

"Yâ Rabbî!

Bizim hâlimize bakarak muâmele etme. Kendi ikrâm ve ihsânina göre bize muâmele eyle.

Yâ Rabbî!

Kerem ve lütfunla hidâyet ettigin kalbi tekrar dalâlete, sapikliga meylettirme.

Belâlari bizden sarf eyle, çevir ve degistir.

Ey affi çok olan, günahlari örten Rabbim!

O günahlar dolayisi ile bizden intikam alma. Bize azâb etme.

Yâ Rabbî!

Biz nefis ile seytana köpek gibi tâbi olduksa da sen, azab arslanini bize saldirtma.

Ey Hayy, ebedî diri olan Rabbim!

Taleb ve duâ üzerine nasil olur da kerem etmezsin. Sen kerem sâhibisin.

Ey mahlûkâtin, yaratiklarin canlilarin ihtiyâcini gideren Rabbim!

Sen varken hiç bir kimseyi hatirlamak ve ondan bir sey ummak lâyik degildir.

Yâ Rabbî!

Rûhumda bir ilim katresi var. Ilâhî onu hevâ rüzgariyla ten topragindan muhâfaza eyle.

Ey ihsâni çok olan Rabbim!

Cefâ içinde geçip giden ömre merhamet et.

Ey affetmeyi seven Rabbim!

Bizi affeyle. Isyân derdimize çâre eyle.

Ey yardim isteyenlerin yardimcisi!

Bizi hidâyete çikar.

Yâ Rabbî!

Duâ ve yakarislarimizda sana lâyik olmayan sözleri bilmeyerek söyleyip hatâlarda bulunmus isek, o kelimeleri sen islâh et ve duâmizi kabul buyur.

Çünkü sözlerin hâkimi ve sultani ancak sensin.

Ey âlemin yaraticisi!

Kasvetli, kararmis, katilasmis âdetâ tas gibi olmus olan kalbimizi mum gibi yumusat, feryâdimizi, âh u vâhimizi, hos eyle ki rahmetini celbetsin, çeksin.

Bizi köle gibi kullanan bu serkes nefisten bizi satin al.

O nefis biçagi kemige dayandi (zulmü canimiza yetti).

Yâ Rabbî! Sana ne arz edeyim. Çünkü sen gizli ve açik her seyi bilirsin."
--------------------------------------------------

Cumaniz Mubarek Olsun...
Fotograf Middlesex uni'nin onundeki parktan. Cocukken benim de bir kaplumbagam vardi. Babam hediye getirmisti. Ne cok sever, oynardim onunla. Simdi ise bir kaplumbagam bile yok ;)

Hint Yemekleri (Continued)

Chapati ile ustteki acili soslar birlikte yerken oldukca lezzetli oluyor.

bazilarina aciyi sevmek zevk verir. insan aciyi neden sever ? neden bile bile kendine aci cektirir? neden buna izin verir? yenen yemeklerin acisi belki su icince gecer ya diger acilarin.. ?

insani cektigi acilar mi ayakta tutar, daha guclu hale getirir ? aci nasil bal eylenir?

Wednesday, June 28, 2006

Kalbin uzerinde titreyen huzun..

Zuleyha’nin Her Seyde Yusuf’u Gormesi

Yusuf’un askiyla Zuleyha oyle bir hale girdi ki artik her sey ona Yusuf demekti ve Yusuf’a yakinligi nisbetinde muteberdi.

Bundan sonar, dedi Zuleyha, nasil eskisi gibi konusur, eskisi gibi guler ve aglarim? Nasil ayni agac olur artik ayni olmayan agac, benim kalbimin uzerinden Yusuf gecmisken? Nasil eskisi gibi gorunur evren gozume hicbir vasfi artik eski vasiflarinin hicbirine benzemiyorken?

Dilim Yusuf’un adindan baska bir sozcuk telaffuz edemiyorken, kustan, agactan, sudan nasil soz acarim?

Kus, diyorsam, Yusuf demek istiyorumdur. Agac da Yusuf demektir. Su, Yusuf’un ta kendisi. Nasil olur da Yusuf olmayan bir ismi agzima alirim?

Gordugum her sey bana Yusuf diyorken, ve dahi gordugum her sey bana Yusuf suretinde geliyorken, nasil olur da gozlerim Yusuf’tan baska bir surete deger?

Bir gun, Efendim, dediyse bana Yusuf, Yusuf’un dilinde ve sesinde bir araya geldiyse Efendim sozcugunu sozcuk kilan sesleri isaretleri, E, F, tekrar E, arada bir N, D, I, ve M. Harflerin en kutlularidir bunlar bana gore, efendim’dir sozcuklerin sahi bundan boyle. Icim sizlamaksizin nasil efendim diyebilirim, a benim Efendim?

Kole yaziyorsa Yusuf’un kagidinda veya kolenizim, dediyse bir gun Yusuf bana, o zaman kole’dir sozcuklerin sahi. Cadir, dediyse bir baska gun, cadir bosluga dagittiysa kendisini olusturan seslerini Yusuf’un agzindan, sozcuklerin kutlulari arasina cadir da girecektir.

Gul mu dedi Yusuf, yoksa ates mi, zumrut mu dedi, yoksa buhur mu, inci mi, yoksa kelepce, yoksa zincir mi? Mezbele mi dedi ya da hazine mi?

Bundan boyle sozcuk dagarcigim Yusuf’un dilinden dokulen sozcukler kadardir.

Ayagi bastiysa Yusuf’un deri sandaletleri icinde ya da ciplak ve urpertili, su mermer basamaklara, geciyorken yanindan surunduyse Yusuf’un etekleri su pirinc trabzanlara, su tepsiye dokunduysa Yusuf’un parmak uclari, su disari bakan pencerenin tutamagina, su ice acilan kapinin tokmagina, su muhurlu vazoya, su orten perdeye, su koruyan cibinlige.

Su ufka degdiyse Yusuf’un gozleri, su akasyalar ve mersin agaclari uzerinde gezindiyse Yusuf’un derin bir kuyu gozleri,

su tavani yildizlarla kapli tapinaklari, su topraga, su kademeli ehrama
degdiyse Yusuf’un siirsiz gecilemeyecek kadar derin bir kuyu olan gozleri,
su odada nefes aldiysa Yusuf, solugu dagildiysa bosluga,
sanavber ve simsir agaclariyla kapli su yolda yuruduyse Yusuf, adimlari tarih dusundurduyse su yola,

benim dunyam ancak bu kadardir bundan sonra..
Nazan Bekiroglu

kirazlar irgalaniyor amman amman

Az once annem ile konustum. Koyde kirazlar olmus. Herkes oradaymis. Rahmetli dedemden kalan kiraz agaclarindan toplayip dagitmislar. Annem, kiraz agacin bir tanesine dokundurtmamis. Kizim ve torunlarim geldiklerinde yerler diye dusunmus.

Istanbul'da bekleyenim yok belki ama koyde beni bekleyen bir kiraz agacim var ;)

Ana gibi yar olmaz diye bosuna denmemis... Rabbim uzun, hayirli, sihhatli, bereketli bir omur nasip eder insaallah..

Hasir risalesi

"Bizim dusmanimiz cehalet (cahillik), zaruret (yoksulluk) ve ihtilaftir (ayrimcilik). Bu uc dusmana karsi marifet (ilim), sanat ve ittifak (birlik) silahiyla cihat edecegiz." diyerek, insanlarla degil, insanliga zarar veren cehalet, yoksulluk ve ihtilaf gibi olumsuzluklari giderme yolunda mucadele vermistir. " Muhabbete muhabbet, husumete husumet" diyerek sevgi sifatinin sevilmesi ve dusmanlik sifatinin da sevilmesi gerektigini insanliga ogutlemistir.

Monday, June 26, 2006

1 Kurusluk Ikea Sandalyesi


Koskoca Ikea magazasi bugun oynanan England & Ecuador futbol maci uzerine iddiaya giriyor. Ingiltere yenerse, Jeff markali 6.49 olan sandalyelerini 1 pence e (1 kurus) satacagini internet sayfasinda bildiriyor.

1 gunluk olan promosyonu kacirmamak gerekir. Sabah ilk isim Ikea'yi ziyaret etmek olacak insaallah. Kasaya gidip 6 kurus odemek komik&garip olsada bahceme kirmizi sandalyeler cok yakisacaktir eminim ;)

Tuesday, June 20, 2006

Gonul Penceresinden..

Bir es esinin gozune sevgiyle baksa, gunahlari sararip dokulen sonbahar yapraklari gibi dokulur gider.

Bu hadisi hatirlatan Vehbi Vakkasoglu hocamizdan Allah razi olsun.

Cumartesi&Pazar Londra'da konferans verdi. Sohbetini aklimda kaldigi kadari ile yazacagim insaallah. Konu sevgi uzerineydi. Hocamiz konusmasini dinleyicilere bir soru sorarak baslatti.

Bilene kitap hediye edilecekti ancak soruyu cevaplayan cikmadi.

Soruyu bilene buradan kitap armagan edemem ama en son postuna 3 yorum yazma sozu verebilirim:P

Soru; Peygamber Efendimiz (s.a.v) yerken, icerken, savasirken kisaca yasarken sevgiyi temsil etmistir.

Bu durumda efendimiz uzumu yerken sevgiyi nasil temsil ediyordu ?

Sunday, June 18, 2006

Cayli Klavye

Takir tukur, sakur sukur yazmaktan klavye tuslarinin uzerindeki harfler silinmisti. Ne zamandir yeni bir klavye alayim diyordum. Bu sabah bir bardak tavsan kani cayim klavye, bilgisayar masasi, cep telefonu, kitap defter herseyin uzerine dokulunce yeni bir klavye almak sart oldu.

Islananlara degil bosa giden bir bardak guzelim caya uzuldum. Bir yudum icmeden dokuldu gitti..

Saturday, June 17, 2006

Toplanti/misafir/yolcu/hint mutfagi-yemekleri

Cuma gunum cok yogun gecti. Sabah 10 da okulda veli toplantisina katildim. Bir kac gun kalabaliga karismadigimda gordugum herkes ile muhabbet etmeye konusma hasretimi gidermeye calisiyorum. Tanidiklari gormek, ayak ustu konusmak beni ziyadesiyle memnun etti.

12 de eve geldim, 4 de gelecek misafirim icin son hiz temizlik ve hazirlik yaptim.

7 de misafir giderken bir sonraki gun Tr'ye gidecek arkadasim geldi. Onunla Tr'den gelen baska bir arkadasimizi ziyarete gittik. Istanbul'un havasini teneffus ettim sohbet esnasinda adeta;) Yolcu olan arkadas ile vedalastiktan sonra 8.30 da davetli oldugum, senelerdir ailece tanidigimiz Hint (gucurati) aileye yemege gittik. Kalabalik bir davet idi. Arkadaslarim ile baharatli yemeklerden tadarken zevkli sohbetler ettik.. Bazi yemeklerin acisina dayanamayanlar kendilerini bahceye atip bahce hortumundan su icti ;)

Senelerdir Hint mutfagina asina oldugumdan yemekleri bana hic aci gelmiyor ..

Menuden secmeler..

Hint mutfagi nufusu gibi cesitlidir. Bazilari Hint mutfaginin pilav ve curry den olustugunu dusunur. Halbuki iklim ve cesitli dinlerden dolayi yemekler bolgelere gore farklilik gosterir. Ornegin; Hindular sigir eti, Muslumanlar domuz eti, Budistler ise hicbir et cesidini tuketmiyor. Bu da onların yemek kulturu egilimlerini belirliyor.

Bu fotografta gorulen kirmizi tavuk :P

Hint mutfaginin mahiyeti aromali baharatli yemeklerden olusmaktadir. Her yemek icin ayri bir kac cesit baharat kullanilir. Siyah kimyon, hardal taneleri, tarcin cubuklari ve zencefil yaygin kullanilan baharatlar arasinda. Ustaca karistirilan baharatlarla Hint yemeklerinin lezzeti artar. Bu baharatlar ayni zamanda istah acici ve sindirime faydali olma sebebiyle de kullanilir.


Fotografta gorulen curry..

Yemekler kepekli un ile yapilan chapati ekmegi ile yeniyor. Hemen sofraya oturdugumdan resmini cekmeyi unutmusum ;) Chapati dedigim hamur isi bizim gozlemelerimize benziyor. Yapimi kolay ve ekmege gore daha az masrafli. Iki kisilik aile icin senede bir cuval un yeterli geliyor.


Kuzeybati bolgesinin yaygin yemeklerden birisi biryani; pilav ve kuzu etinden yapilir.

Mangolar cok tatliydi..

Bahcede cayimizi ictikten sonra 11 sularinda eve geldik. Isteyenler icin yemeklerin tarifini ayrica yazabilirim.

Bulbul Otmesin

Yok artik isim guller, cemenler, lalelerle,
Ayni goruyorum karanfili yaseminle...

Duydugumdan beri rayihasini sonsuzun,
Bir dunya ki, olumle sona ermez; upuzun...

Kalmadi gozumde ne renk ne ziya sevdasi,
Yeryuzunun ak zambaklari, mor papatyasi.

Isterse hic acmasin tepelerde cicekler,
Ucusup, ciceklerle oynasmasin bocekler..

Otmesin hic bulbuller, ucmasin kelebekler,
Simdi ruhum renkler otesi bir seyler bekler.

Gonlumde agaran o kutlu gunun sabahi,
O benim hissettigim butun gunlerin sahi...


M.F.G
Kirik Mizrap

Thursday, June 15, 2006

Gunduz, gunes ve ay O’nun ayetlerindendir, insan daglara topraga ruzgara Allah’a araliksiz olarak tesbih eden dallara, yapraklara bakiyor, gulun kokusunu duyuyor, kucucuk canlinin kalbinin attigini biliyor. Buna ragmen hala nasil oluyorda ziyan icinde olmaya devam edilebiliyor?

Cunku insan nefsi ile imtihan halindedir..

Peki, nefis temelli susturulamaz mi?

Kin, ofke haset, gecimsizlik, kiskanclik, zorluklara tahammulsuzluk, dunyanin sana vaat ettikleri ile gozlerin korlesmesi engellenemez mi?

Nefis ayni zamanda bir hayat kuvvetidir. Onunla mucadele etmek basli basina bir ibadettir. Cunku nefsin sana isteklerini dogru ve guzel gosterir.
Oyleyse ona surekli hayir demek gerek.. Nefsin kalbi esir etmesi yerine kalp nefsi esir etmeli.. Boylece onun isteklerinin tersini yaparak onun insana musallat ettigi dertler devaya donebilir.

Ama nefis kalbi esir alirsa...? Allah icin alirsa seytan yol bulup giremez..

***

Allah hic kimseye kaldirabileceginden fazlasini yuklemez. Peki yukledigini ne icin yukler?

Insan dunyaya geldiginde hem Allah’a cok yakindir, O’nun nurundan bir parcadir. Fakat ayni zamanda bu dunya icin ziyadesiyle hamdir. Dunya cilesini hamligini gidermek icin mi ceker?

Cileler insani yakar pisirir, mesele hem dunya hayatinin gereklerini yerine getirmek hemde Allah’in nuru ile irtibati koparmamaktir. Insanin cektigi cileler insani surekli Allah ile rabita halinde tutar. Onu her zaman rahmet dairesinde kilar. Zahmetsiz rahmet olmuyor. Olmuyor!

Yahudi Oyunlari

Kubbetu's-Sahra

Mescid-i Aksa Gerçegi

Fotograflar bu siteden alinmistir. Filistin davasi linkinden, Fotograflar basligi altindan, Camiler Kutsal yerler sayfasindan fotograflarin farkini daha detayli inceleyebilirsiniz.


Hiç farkettiniz mi? Ne zaman, Mescidi Aksa (El Aksa Camii) Hakkinda Yerli ya da
yabanci medyada bir haber çiksa Kubbetus Sahra resmi belirir..

Bunun nedeni, toplumsal bilgisizlik meydana getirmek; arkasinda yatan bir:
ISRAIL PLANI.

Siyonist kaynaklar bu resimleri çok ucuza hatta bedavaya bütün dünyaya
pazarliyorlar. Müslümanlar bu resimleri evlerinde ve ofislerinde Mescid-i Aksa'nin resmi oldugunu düsünerek astiklari için yeni nesiller iki mescid arasindaki farki
ayirdedemeyeceklerdir. Hatta günümüzde Müslümanlar bu iki mescidi ve aralarindaki farki unutmus hale gelmistir.

Israil, Mescidi Aksanin resmini Müslümanlarin hafizalarindan çikarmak istemektedir.

Böylece En büyük hedefleri olan Mescid-i Aksayi yiktiklari ve yerine
kendi tapinaklarini yaptiklari zaman Müslümanlarin tepkisini çekmemeyi basarmaya
çalisiyorlar.

Müslümanlarin, Kubbetüs-Sahra Yerinde durdukça Mescid-i Aksanin yerinde
olmadigini düsünmemelerini saglamaya çalisiyorlar.

Ne plan ama!

AYRICA,
MESCID-I AKSA ILE EL AKSA CAMII, ASLINDA AYNI MABEDIN ISMIDIR; ANCAK GEREK
MEDYADA GEREKSE ÇOGU KAYNAKTA BU MABEDDEN FARKLI ISIMLER ILE BAHSEDILMESI DE BIR ÇARPITMA OLARAK DIKKAT ÇEKICIDIR.

Tüm Müslümanlar bu çarpitmalardan haberdar olmali ve diger insanlari Mescid-i
Aksa hakkinda bilgilendirmelidir.

Mescidi Aksa'nin Islâm'daki müstesna yerinin sebebi Resulullah (s.a.s.)'in mirac
mekâni olmasidir. Yüce Allah, Isrâ suresinin birinci âyetinde Mescidi Aksa'yi
adiyla anarak söyle buyurur: "Kulunu, kendisine birtakim ayetlerimizi göstermek
için bir gece Mescidi Haram'dan çevresini mübarek kildigimiz Mescidi Aksa'ya
yürütenin sani pek yücedir. Süphesiz o duyandir, görendir."

Kubbetu's-Sahra, diger adiyla Hz. Ömer Camisi. Kubbetu's-Sahra, Resulullah
(s.a.s.)'in miraca çikarken bastigina inanilan kayanin üzerine insa edilmistir.
Sahra kelimesi de kaya anlamina gelir ve Kubbetu's-Sahra isimlendirmesi bu
kayaya binaen verilmistir. Ancak Türkiye'de hala birçoklari tarafindan Mescidi
Aksa olarak bilinen mabed iste bu mabeddir. Gerçekte Mescidi Aksa,
Kubbetu's-Sahra'nin kible tarafinda bulunan daha büyük ve geniþ bir mabeddir.

PEKI BU PLANIN SEBEBi VE AMACI NE?

YAHUDILER BUGÜNKÜ MESCIDI AKSA'NIN YERINDE DAHA ÖNCE, SÜLEYMAN HEYKELI, DIGER ADIYLA SIYON MABEDI ADINI VERDIKLERI BIR MABEDIN BULUNDUGUNU VE BU MABEDDEN BUGÜN GERIYE KALAN TEK SEYIN AGLAMA DUVARI ADINI VERDIKLERI DUVAR OLDUGUNU ILERI SÜRMEKTEDIRLER. BU YÜZDEN YAHUDILER MESCIDI AKSA‘YI YIKARAK DAHA ÖNCE YERINDE BULUNDUÐUNU ILERI SÜRDÜKLERI SIYON MABEDI'NI INSA ETMEYI
AMAÇLAMAKTADIRLAR.

1969 YILINDA YAHUDILER TARAFINDAN YAKILAN ANCAK YIKILAMAYAN MESCID-I
AKSAYI YIKMA PLANLARI DEVAM ETMEKTEDIR.

IKINCI INTIFADA YA DA EL AKSA INTIFADASI DA, KATIL SARONUN MESCID-I AKSA
(EL AKSA CAMII) ALTINDA AÇILAN TÜNELLERI ZIYARET ETMESI ILE BASLAMISTIR. ÇÜNKÜ FILISTINLILER ÇOK IYI BILMEKTEDIRLER KI, ISRAIL YÖNETIMI BU TÜNELLERI MESCID-I AKSAYI YIKMAK IÇIN AÇMAKTADIR. MESCID-I AKSANIN TAMIR EDILMESINE MÜSAADE ETMEYEN ISRAIL YÖNETIMI, ALTINI KAZDIÐI MESCIDI AKSANIN KENDI KENDINE (?) YIKILMASINI SAGLAMAYA ÇALISMAKTADIR.

Monday, June 12, 2006

Yusuf'um


Ugursuzluk mu yoksa hayirsizlik mi ?

Bir seye yoneldigimizde bir takim engeller cikmasi, ve sebepsiz yere olumsuzluklar yasanmasi, ugursuzluk mudur yoksa hayirsizlik midir?

Ugursuz saymak veya ugursuz demek peygamber efendimiz Hz. Muhammed (sav) tarafindan yasaklanmistir. Hayra yormak olabilir ama ugursuzluga yormak olmaz.

O zaman pes pese yasanan olumsuzluklar neyin isaretcisi?

Insanlara irade verilmis.. insan bu hur iradesi ile meyl eder. Allah da fiilleri yaratir. Ama insan iradesini asan islerde hikmet gozlugu ile varligi okumak gerekir. Varlik kendince bir dille kendine hareket edene isaret eder. Eger onumuzde kirilan bardaktan patlayan lastige kadar engeller cikiyorsa orada olana ugursuzluk yuklemeden sadaka gibi istigfar gibi islere yonelmek gerekir. Irademiz ile yoneldigimiz o isi tekrar tekrar gozden gecirmeliyiz, kalbimizin hakikate acilmasi icin arinma musluklarina yonelmeliyiz.

Saturday, June 10, 2006

Exhibition

Persembe aksami kiz kardesimin gittigi universitede guzel sanatlar ogrencilerinin sergisi vardi. Sergide ilgimi ceken calismalari goruntuledim. Ozellikle bu kara kalem calismasi cok hosuma gitti. Gozlere bakar misiniz ..



Isik ve golgenin askerler uzerinde refleksiyonu. Yuzlerce Asker isiga dogru kosuyor gibi bir goruntu cikmis sanki ortaya.. Guzel bir calisma olmus. Bunu cok begendim.
Animasyon..



Kiz kardesimin eseri. Ingilizce "Etching" deniyor. Metal levhayi asitle yakarak bu gorulen resimler ortaya cikti.
Calismanin ismi Inside the Secret Garden. Gizli Bahce Icerisinde.. Resim Jasmin adinda bir kiz cocugunun gizli bahce icerisinde kotu buyuk anne ile yasamani anlatiyor.

Once upon a time, not very long ago there lived a little girl called Jasmin. She lived with her evil grandmother in a castle far far away. The castle was old and dark and on top of a hill. It was surrounded by a creepy garden. No one would come to visit, Jasmin was alone. Last night Jasmin had a dream. Her mother was telling her not to be afraid. She was inside the garden. It was dark and spooky. When she woke up Jasmin was surprised how her mother knew she was scared of the dark because her mother past away when she was a toddler.

The evil grandmother would often leave Jasmin alone. She would often punish Jasmin by making her stay in the garden, locking her out the garden. This gave her the opportunity to discover the hidden secrets of the garden,that is when her adventure began. As she was going along, Jasmin started to hear noises. She was getting closer every step she made. It was her mother’s voice. Then in few seconds she turns around and can’t believe what she sees. It was her mother. She runs so fast to cuddle her. Jasmin was so happy. She found her new home never to return back.














Thursday, June 08, 2006

Buyuk Ada

Buyuk ada tatile gittigim zamanlar mutlaka ugramak istedigim yerlerden birisi. Istanbul'un gurultu, kosusturma ve telasesinden kurtulmak isteyenler icin gunluk kacis yapabilecekleri bir mekan. Buyukada'ya, Sirkeci, Kabatas ve Bostanci'dan kalkan Ada Vapurlari ve Istanbul Buyuksehir Belediyesi'nin deniz otobusleri ile ulasmak mumkun. Iyi yuzucu iseniz yuzerek de gecis yapabilirsiniz ;)


Ada da ambulans ve polis arabasindan baska tasit bulunmadigindan, vapurdan atlayip faytona biniliyor. Ayaklarina guvenenler saglam bir spor ayakkabasi ile adanin etrafini turlayabilir (benim 2. gidisimde yaptigim gibi) Isteyenler icin bisiklet kiralama imkani da var. Duyduguma gore esek bile kiralaniyormus ;) Yurumek yorucu olabilir ancak fevkalade manzaraya dalinca yorgunluktan eser kalmiyor.


Biz genelde oglen yemegini vapurdan iniste alip fayton ile piknik bolgesine gidip yanda gorulen yerde denize karsi yiyoruz. Sessiz ve sakin bir yer.









Gunesin batisini koro halinde soyledigimiz sarkilar esliginde seyrediyoruz buradan..












Su denize atlanmaz mi ?


Arkadasim Ulku bu fotograflari 2 hafta once cekmis, bana gondermisti. Koskleri ve ozenli yapilarla suslenmis buyuk adayi gorunce hemen gidesim geldi.









Biz Heybeli'de her gece mehtaba cikardık.. Mehtabaaa cikardik..













Sunday, June 04, 2006

Bir Cumartesi

Cumartesi gunu tahin bana geldi. Saat 4 gibi belediyeden kiraladigimiz, icinde sebze meyve yetistirdigimiz bahceye gitmek uzere birlikte evden ciktik.






Burasi benim evin on cephesi.

















Burasi da evden gorunen manzara.












Bunlar da cimenlerin arasindaki papatyalar.




Papatya gibisin beyaz ve ince
Eziliyor kalbim seni görünce
Ismin dudaklarımı yakıyor neden
Nedir bu çektiğim senin elinden





Papatyam seni özlüyorum..





Bu da ben :P















Bu da tahin :P ehuheu













Evden ciktiktan sonra once Turk mahallesindeki kuyumculara ugrayip ertesi gunku sunnet dugunu icin altin aldik ;)
Altinimizi cebimize koyduktan sonra bahce yolu uzerindeki at ciftligine ugradik. Ingiliz atlari irklarindan dolayi arap atlarina gore epey bir iriler. Yarim saati 12 sterline isteyen binip ciftlik icinde dolasabiliyor. Ciftligin icindeki harayi dolastik (hara mi deniyor emin degilim tahin oyle dedi:P)



Her atin ayri bir odasi var, kapilarinda da isimleri yaziyor. Olivia, claudia, Dave, Peter, tahin:P gibi..

Yanda gorulen fotografta bakici ati yikiyordu. Hocalar cocuklara binicilik kursu veriyordu.















Buradaki kadin Turktu galiba :P Pratik zekasiyla ata bindi ;)

Gorulecegi uzere..










Atlarin guzel kokusunu kokladiktan sonra bahceye dogru yolumuza devam ettik.

Marketten yiyecek bir seyler aldiktan sonra bahcemizdeki derme catma kulubemize vardik.













Kapida bizi dunya tatlisi sevgili yegenim karsiladi. Masaallah.
Annemin bahce arkadaslari da oradaydi. Hep birlikte ormana donmus bahceye daldik. Bazilari pazi yapraklarini toplarken, bazilari bakla, bazilari asma yapragi topluyordu. Tahin'e de isirgan otlarini toplattik guzelce:P

Kimi zaman turku soyleyerek kimi zaman tekbir getirerek toplanmasi gerekenleri toplayip, yolunmasi gereken otlari yolup gorevimizi ifa ettik. Ozellikle annemin arkadasi olan B. teyzenin basimizda kumandan edasiyla bizi yonetmesi, canimizi cikarana kadar bizi kole gibi calistirmasi bu gorevin yerine getirmemizdeki en buyuk etkendi:P

Bu cicekler bahcemizden..















Fasulye siriklarimiz ;)



Kulubenin verandasinda cay ictik, keyif cattik, pazi, bakla, taze sogan, nane ve marullarimizi posetlerimize doldurduk, haftalik sezbze alis verisini yaptik ;) Donuste markete ugradik, diger alisverisimizi yapip eve geldik, 10 sularinda bahcemizin organik urunlerinden olusan aksam yemegimizi yaptik. O saatte ne piser diye sual edecek olursaniz; pazi yapraklari ve taze soganlari karisik pisirip uzerine yumurta kirdik. Afiyetle yedik..Elhamdulillah..