Thursday, October 25, 2007

Mutlulugu Arayis..



Mutlu musunuz? Evet ise neden?

Hayir ise neden ?

Mutluluk nedir?

Surekli mutluluk var midir?

Yoksa gelip gecici midir?

Mutlu olmak elimizde midir?

Insanlar neyin pesinde kosuyorlar?

Goruldugu uzere yepyeni sorular ile geri dondum :P Olmasi gerekeni degil olani yazmanizi rica ediyorum.. Dileyen anonim de yazabilir..


Wednesday, October 24, 2007

Meryem Rânâ

ucuncu evladim ve ikinci kerimem Meryem Rânâ 29 agustos'ta dunyaya tesrif ettiler. bebek neredeyse anne diyecek ancak ben daha yeni bu guzel haberi verebiliyorum. tembelligimin sona ermesi dilegi ile herkese kocaman bir merhaba..

Friday, August 10, 2007


Golden Sunrise
Originally uploaded by thew_bert


Sen ki mirac eyleyup ettin niyaz,

Ümmetim miracını kıldım namaz.

Her kaçan/kere kim bu namazı kılalar

Cümle gök ehli sevabın bulalar.

Çünkü her türlü ibadet bundadır

Hakka gurbiyyetle vuslat bundadır...

Süleyman Çelebi

Miraci idrak edebilen, Allah'a iltica eden ve hedefi Allah rizasi olanlardan olabilme dilegi ile gecemiz mubarek olsun..

Saturday, July 28, 2007

Muhtesem Medeniyet Osmanli


Knock Knock..
Originally uploaded by m0naLIsa
Osmanlı medeniyeti; altı asrı üç kıtada kucaklayan, akl-ı selim, kalb-i selim, zevk-i selim sacayağı üzerine oturmuş bir denge, giyim, kuşam, yeme, içme, aile, mahalle ve şehir hayatıyla, insana saygı medeniyetidir. Osmanlı'nın aile, mahalle ve şehir hayatı, hoş bir nostaljinin ötesinde, insana insan olmanın zevkini ve keyfini doyasıya yaşatan bir güzellikler hazinesidir. Osmanlı medeniyeti kelimeler üzerine bina edilmemiş, güzellikler, hayatın bütün safhalarına işlenmiş ve yaşanmıştır.

Evlerin kapı tokmakları, penceredeki çiçeklerin gösterdiği mânâdan geri değildi. Kapı tokmakları çift halkadan müteşekkildi. Bunlardan, aslan başı motifli ve büyük olanı kalın, çiçek motifli ve küçük olanı da ince ses çıkartırdı. Eğer eve bir erkek misafir gelmiş ise, kalın sesli tokmağı tıklatır, içerdeki ev sahibi gelenin beyefendi olduğunu anlar, kapıyı evin beyi açar, bey yoksa mahremiyete uygun olarak kapı açılırdı. İnce sesli tokmağın sesi duyulmuş ise, gelenin bir hanım olduğu anlaşılır, kapıyı evin hanımı açardı..

Saturday, July 21, 2007

Bogaz agrisi&kirginlik nedeniyle blogumla ilgilenemiyorum. Iyilesir iyilesmez yazacagim ins.
Dua ile..

Thursday, July 12, 2007

Bugun ne ogrendim ?

Turk her yerde Turktur !

Tir soforu Uk sinirlari icerisinde otoyol kenarindaki acil durak yeri yani ariza seritinde ihtiyac molasi icin durur. 30 saniye gecmeden polis olaya mudahele etmek icin durur ve tercumana (bana) baglanir..

P: Polis memuru, S: tir soforu

P: ariza seritinde neden durdunuz?

S: Cok SIKISMISTIM, ihtiyac gidermek icin durdum.

P: ariza seritinde acil bir durum disinda durmak cok tehlikeli ve yanlistir.

S: bilmiyordum.

P: bahaneniz her ne olursa olsun profesyonel bir tir soforu olarak otoban ariza seritinde acil durum disinda durmamaniz gerektigini bilmeniz gerekir. Bu Avrupa'nin her yerinde boyledir.

S: ne yapayim yani kendimi mi oldureyim ? ( haya etmekle baslayabilirsin)

P: Sizin gibi davranan baska birini gordunuz mu? Hayir goremezsiniz cunku kimse bunu yapmaz.

S: ben ahim sahim bir sey yapmadim zaten. Kucuk abdest icin durdum.1 dakikalik sadece. ( yuh demek istiyor insan icinden)

P: otoban kazalarinin 6 da 1'i ariza seritinde meydana geliyor, cok tehlikeli. Ayrica ailece yoldan gecenlere kotu bir manzara olusturuyorsunuz.

Telefon gorusmesi bu sekilde devam etti. Tir soforu uyarildi ancak adam ne hatasini kabul etti ne de ozur diledi. Hatta hem suclu hem de pismis pismis cevaplar verdi. Aklimda kalan kismi yazdim sadece.. Daha fazla yorum yapmak istemiyorum cunku bu tur insanlar sinirlerimi sarj ediyorlar.

2. is gorusmesi;

Adam gecenin bir vakti 12 civarlarinda acil servis ambulansi arar.

-Merhaba ben tercumanim nasil yardimci olabilirim?

-Bende akciger kanseri ve depresyon var.. Konusacak birilerini ariyorum.. ( Hoppala, tam yerini aradiniz beyefendi :P )

Aynen tercume ediyorum tabi

Ambulans operatoru;

-kanser surekli olan bi hastalik durumudur. Ambulans bu durumda sizi ancak hastaneye goturebilir.. ama illaki konusacak birilerini ariyorsaniz size baska bir numara verebilirim..

-o verdiginiz numarayi ararsam benim agrilarimi durdurabilirler mi? soyleyin bana durdurabilirler mi?

gorusme uzun surdu fakat bu kadarini aktariyorum. bu adamlarin sabir ve hosgorusune bazen hayran kaliyorum. 15 dk kadar Turk vatandasa izah etmek durumunda kaldi. Ustelik ses tonunu hic degistirmeden, adamin kabaligina ragmen nezaketini bozmadan.. Tr’de olsa boyle adamlar kufuru yerdi kesin..

Bugun ogrendigim diger sey ise; bittersweetyabanyasemini demekmis.. mor ve sari renkli bir cicek..

apocalyptica-bittersweet

Sunday, July 08, 2007

english clouds :P


Goruldugu uzere ingiliz evlerin bacalarindan duman yerine bulut cikiyor :P

Saturday, July 07, 2007

nicos-secret love

Tarihte bugun

7 temmuz 1943 İstanbul - Londra ucak seferleri basladi

Thursday, July 05, 2007

Cumaniz hayr ola..

İlâhî! Sen benim Rabbimsin, ben Senin kulunum. Sen Hâlıksın, ben mahlûkum. Sen Rezzaksın, ben merzûkum. Sen Mâliksin, ben memlûküm. Sen Azizsin, ben zelîlim. Sen Ganîsin, ben fakirim. Sen Hayysın, ben meyyitim. Sen Bâkîsin, ben fâniyim. Sen Kerîmsin, ben leîmim. Sen Muhsinsin, ben âsiyim. Sen Gafûrsun, ben günahkârım. Sen Azîmsin, ben hakîrim. Sen Kavîsin, ben zayıfım. Sen Mu’tîsin, ben dilenciyim. Sen Emînsin, ben korkudayım. Sen Cevâdsın, ben muhtacım. Sen Mücîbsin, ben duacıyım. Sen Şâfîsin, ben hastayım.

Sen benim günahlarımı mağfiret et. Beni cezalandırma. Hastalıklarıma şifa ver, yâ Allah, yâ Kâfi, yâ Rabbi, yâ Vâfî, yâ Rahîm, yâ Şâfî, yâ Kerîm, ya Muâfî. Benim bütün günahlarımı bağışla. Benim bütün dertlerime âfiyet ver. Beni ebediyen rızâna mazhar et. Rahmetinle, ey Erhamürrâhimîn.

How remembering can lead to forgetting

"Ironically, therefore, whereas the intention to remember may lead one to forget, the intention to forget, may lead one to remember," the researchers said.

Monday, July 02, 2007

Desem ol bî-vefâ bilmem inanır mı inanmaz mı

Kamu bâmarına cânan devâ-yı derd eder ihsan
Niçin kılmaz bana derman beni bîmar sanmaz mı



Sevgili,bütün hastalarının derdine ilaç veriyor, bana niçin ilaç vermiyor? Beni hasta sanmıyor mu?

Friday, June 29, 2007

Jumuaah Mubarak

Your Lord has not forsaken you; nor does he ever turn away from you. The life to come is far better for you than this present life; you will be delighted at what your Lord will give you. When you were an orphan, did he not enrich you?
Ad-Duha

A beautiful, succinct reminder of the perseverence our beloved Messenger of Allaah (SAW) that I came across recently:

What comes to a person in his or her life, however difficult it may be, perhaps will help a person move closer to God when the response is right: And it could be that you dislike something though it is good for you. And God knows, and you do not know(Quran, 2:216). Ibn 'Abbas (RA) said that if a person is tested with a tribulation, he will find a blessing, for the tribulation could have been worse; it was in worldy matters and not in spiritual ones and came in the finite world and not the infinite one. All these are reasons to thank God even for tribulations.


It is important to look at the life of the Prophet (SAW) and know that no once faced greater tribulation. The Prohpet (SAW) lived to see all of his children buried, except for Fatima. How many people experience this in their lifetime? Out of six children, he saw five of them perish. His father died before his birth. His mother died when he was just a boy. His guardian grandfather then died. When he recieved his calling, he saw his people turn against him with vehemence and brutality. People who had once honoured him, now slandered him, calling him a madman, liar and sorceror. The stalked him and threw stones at him until he bled. They boycotted him and composed stinging invectives against him. He lost his closest friend and relatives, like Hamza (RA) who was killed on the battlefield. His beloved wife, Khadija, after 25 years of blissful marriage, died during the Prophet's most difficult moment. Abu Talib, his protecting uncle, also died. The Prophet (SAW) was the target of 13 assassination attempts. How many people have faced all of that? Not once in a single hadith is there a complaint from him - except when beseeching his Lord.

(Extract from Purification of the Heart By Hamza Yusuf)

Wednesday, June 27, 2007

children are innocent

Bugun arkadasimin 3.5 yasindaki kizini okuldan aldim. Onu evine birakirken yolda soru yagmuruna tuttum..

- Tahiranurcugum siz nerede oturuyorsunuz?
- parkta :D
- parkta mi? emin misin?
- evet parkin icinde evimiz..
heh heh
(evlerinin hemen yaninda park var)

- pekala, sizin sinifta en akilli kisi kim ?
- hoca..!
- :)))

bu cevap cok hosuma gitti.. "en akilli benim" demesini bekliyordum ama beni yaniltti :P

Wednesday, June 13, 2007

THE HOUR OF NEED

The hour of need
is the hour of need.
It is not the hour of play,
nor the hour of joy,
nor the hour of comfort.
It is the hour of need.

The hour of need
is the hour of need.
It is not a day,
nor a week,
nor a month.
It is an hour.

The hour of need
is a window of opportunity.
It is longer than a minute,
but shorter than a day.
If you wait too long,
the window will shut,
and the opportunity will be lost.

The hour of need
is the hour of need.
If you wait too long,
you will miss the hour
and there may no longer be a need ..

by Babar Ahmad (HMP Manchester, June 2007)

Thursday, June 07, 2007

Jumuaah Mubarak

If my thanking God for His blessings is a blessing,
then I must thank Him in the same measure again.
How can one thank Him save by His grace as time goes on, and life goes by?
If a good thing comes, I rejoice heartily;
if a bad one comes, I recieve a reward.
In both cases He gives me a gift too large
for the minds of men, and the land and sea.

Composed by Mahmud al-Warraq (according to Ibn Abi'l - Dunya)

Monday, June 04, 2007

yumurta tarifi

pazar sabahi kahvalti icin yumurta pisirelim dedik ancak oyle marketten alinmis yumurta olmasin diye ailece karar verdikten sonra arabamiza atlayip 40 dk suren orman icindeki ciftlige gittik.




videoda goruldugu uzere oncelikle yumurtalarin kaynagini cektik :P o esnada ciftlik sahibini cagirmak icin kornamiza bastik.. yaz&kis orman icindeki ciftlikte yasayan amcamiz bize yumurtalarin paketlenme oncesi buyukluklerine gore nasil ayrildiklarini gosterdi. (hayir, bu yumurtalar bowling oynamiyor:P)

Amcamiz karisik bir sekilde yumurtalari makinanin sol seridine yerlestiriyor.. geri kalan ayirma islemini ebatlara gore makina kendisi hallediyor. foto ve filmde de goruldugu uzere extra small, small, medium, large vs seklinde ebatlar mevcut.
Akilli makinamizi izlemek icin play butonuna tiklayiniz..









bu gordugunuz de sineklerin idam sehpasi :P
bu tuzak kagitlardan koylere bol bol hediye goturmek gerek. cok ise yarayacagina eminim.. bizim koyde (pek hora gecti) denir :)



bunlarda keklik yumurtasi..
bizde taze yeni tavuk yumurtasi aldik.. keklik yumurtalari gibi kucuk neredeyse ama cok lezzetliler..

ormanda turlayip alis-verisimizi de yaptiktan sonra guzel bahcemize geldik.





bahceden topladigimiz yesilliklerle salatamizi yaptik..



bol oksijenli gunun ardindan cileklerimizi toplayip evimize donduk :)

Thursday, May 24, 2007

Summer Cultural Féte

Uzun bir aradan sonra kocaman bir MERHABA ;)

Nasilsiniz? :) Beni soracak olursaniz cok iyiyim elhamdulillah..

Son post uzerinden oldukca uzun zaman gecmis.. Net ile aramdaki guclu duygusal bag bu sure zarfinda zayiflamis hatta neredeyse tamamen kopmustu. Tumuyle kaybetmeden yeni bir program haberi/daveti ile devam etmek istiyorum.

Yaz geldi.. orman park ve guzel alanlardan eve giresi gelmiyor insanin.. Bu guzel havalari degerlendirmek icin 26 Mayis-3 Haziran tarihleri arasinda ACA - Anatolian Community Association katkilariyla duzenlenen 1 hafta surecek programdan tum Uk'lileri haberdar etmek istiyorum.. Programin icerigi cok yogun.. Bir kac madde halinde bahsetmek gerekirse.. (once yemekler :p)

  • kuzu cevirme
  • yayikta ayran
  • leziz kebablar
  • geleneksel Turk mutfagi
  • ev yapimi manti
  • organik urunler
  • taze SIKILMIS icecekler
  • zeytinyagli sarmalar
  • pogaca ve borekler
  • dondurmalar
  • tatlilar

Londra'nin merkezinde ailece eglenceli bir hafta gecirmek istiyorsaniz sizde buyrun ;) Her gun cekilis olacak programda ucak biletleri, alis-veris kuponlari, cep telefonlari, TV'ler ve kitaplar kazanma imkanini kacirmayin..

Tablo, gumus takilar ve el isleri gibi cesitli stantlarda olacak.. Ayrica futbol turnuvasi, masa tenis turnuvasi, cocuklara bouncy castle, yarismalar, aile eglenceleri, sumo guresi, cocuklar icin oyun alani ve piknik alani mevcut..

Yer: Clissold Park, N16 (Green Lanes uzerinde) En yakin metro Manor House..

Gorusmek uzere sevgiyle..

Sunday, April 15, 2007

Ben beklesem, Sen gelmesen...


“Payın sadası gelse de sen hiç gelmesen
Men dinlesem kıyamete dek, vuslat istemem
Bulsam izinle semtini, ol semte ermesem
Aşsam zamanı hasretin encamı gelmeden.”

İ. Hami Danişmend

Foto; Temmuz 2006 Ekinlik Adasinda cep tlf. ile cekildi..

Friday, April 13, 2007

Epilogue&Epping

Gitmek; sessizligin sesini acip, gurultunun sesini kismaktir diyor yazar.



Ben de bu aralar surekli ormana gidiyorum. Firsat buldukca kendimi ucsuz bucaksiz sinirsiz yesilin arasina atiyor kus civildasmalari ve ruzgarin sesi ile ruhumu dinlendiriyorum.. Cicekleri acmis agaclar, yemyesil cimenlerden akan sukunet ve huzur hic bitmesin istiyorum..Bol bol hayal kuruyor; kus olup ucmak, ruzgar olup esmek istiyorum..



Bugun ormandan sonra civarinda bulunan kamp bolgesini gezdim. Gunluk karmasa ve kargasadan uzak rahatlatici bir ortamda yurudum.









Huzur bulmak icin 40 dk direksion sallayarak geldigim bu parkin icinde surekli yasayan bu guzel eve sahip insanlar mutlu&huzurlu mudur acaba ?

Orman icerisinde boyle bir evde yasamak isterdim..





Sevgisizlikten kurumus..

Bu agac cok mutsuz gozukuyor.. Bulutlar aglasa da bu dallar sevgililerine kavussa.. kavussa da yapraklari ile doya doya muhabbet etse, sevisse..


Hayirli Cumalar

"God is the light of the heavens and the earth. The likeness of divine light is as a niche with a lamp inside; the lamp is in a glass; the glass is as if a shining star, lit from a blessed olive tree, neither of the East nor of the West, its oil nearly luminous even without fire touching it. Light upon light: God guides whoever God will to divine light; and God gives people examples. And God is cognizant of everything".

Allah göklerin ve yerin nurudur. O'nun nuru içinde bir kandil bulunan bir oyma hücre misalidir. Kandil, bir sırça içindedir. Bu sırça sanki inciden bir yıldızdır; ne doğuya, ne de batıya nisbet edilen mübarek bir zeytin ağacından tutuşturulur. Onun yağı hemen hemen ateş dokunmasa bile ışık verir; nur üstüne nur! Allah, dilediğini kendi nuruna yöneltir ve insanlara birçok misaller verir. Allah, herşeyi bilendir. (Nur 35)

Thursday, April 12, 2007

personality test

Here is the Myers Briggs personality test I mentioned before. It's a great test because you can do it online ;) Results are usually really spot on and very revealing. If you're interested, you can do it at humanmetrics.

In the second paragraph it says 'Jung Typology Test' click on the link to take the test. It will give you a four letter code which is what your personality type is. There are some descriptions on there but I find the ones at personalitypage a lot better and more detailed.

Do inform me of your results pls ;)

Ohh by the way my profile was very accurate :D

Bilgi: Yukarida linkini verdigim kisilik testi 72 tane ingilizce sorudan olusmaktadir. Tercume etmesi uzun surecegi icin ingilizce yayinlamayi uygun gordum.

Tuesday, April 10, 2007

Evening of Inspiration 2007


Dun aksam kardesim ile Islamic Relief tarafindan duzenlenen "Evening of Inspiration" programina katildik. Bagimsiz bir kurulus olan Islamic Relief 1984 yilinda Dr Hany El Banna tarafindan Uk'de kuruldu. O zamandan beri uluslararasi hizmet ve yardimlarina devam ediyor. Dogal felaket ve acil durumlarda yardim disinda irk, cinsiyet ve din gozetmeden yerel topluma da ekonomik ve sosyal gelismesinde yardimci olmaktadir.

Islamic Relief dort ana alanda hizmet sunuyor;

- Emergency Relief, Development, Orphans, Waqf

Islamic Relief'in misyonu; dunyadaki fakir ve istirap ceken insanlarin acisini hafifletmek. "Whoever saved a life, it would be as if he saved the life of all mankind" Qur'an 5:32

Evening of Inspiration her yil farkli sehirlerde duzenleniyor. Bu programlarin amaci dunya capinda bulunan fakir ve yetim cocuklara yardim toplamak. Easter bayramina denk gelen hafta sonu ve bank holiday pazartesi olmasi nedeniyle konsere katilim coktu. 3000 kisinin izledigi programda katilimcilardan £ 135 bin toplandi. Bu sadece Londra'da duzenlenen konserde toplandi ki diger sehirlerde de buna benzer rakamlar bagislandigini duydum. MasaAllah diyorum.. Gercekten sevindirici bir rakam. Dun gece once £ 10 bin, £ 5 bin, derken herkesin gucunun yettigi miktarda 100 pounda kadar bagis yapabilecekler saptandi. Formlar dolduruldu. Tekbir sesleri ile bagista bulunanlar icin dua edildi. Ogrendigime gore Islamic Relief dunya capinda 20 bin yetim cocuga yardim ediyormus.

Anne, baba, kardeslerimiz, teyze, amca, dayi, anneanne, dede, babaanne, kuzenler vs ile birlikte kalabalik aile ve akraba cevresinde buyuyenlerin cok kismetli oldugunu dusunuyorum. Ne kadar sukretsek azdir. Ancak butun bu saydigimiz insanlarin sevgisinden mahrum yasayan pek cok cocuk var bu dunyada. Savasta, hastaliktan dolayi yahut farkli nedenlerden anne baba, ailesini kaybetmis cocuklar mevcut dunyamizda. Dun aksam izledigim sinevizyon gosterileri ve canli konusmalardan cok etkilendim. Artik tv'de izlediklerimizden etkilenmiyor uzuntu duymuyoruz. Gorsel olarak alisinca kalbimiz de rahatsiz olmuyor.. yetim cocuklar ve anneleri tarafindan yazilmis mektuplari dinleyince icim bir tuhaf oldu.. Onlara maddi destekte bulunarak daha komforlu yasamalarini saglamiyoruz. Hayat ile olum arasinda kalmis insanlari kurtariyoruz. Dunyanın bir ucunda ayagına diken batan bir musluman kardesimizin acisini hissetmemiz gereken bir dinin mensubuyuz. Ama musluman kardesler olarak tek vucut olamiyoruz. Duyarli davranamiyoruz. Kis uykusundan uyanamiyoruz.. Gunde bagislayacagimiz £1. fakir ulkelerde yasayan bir cocugun hayatini kurtarabilir.

Program kurani kerim acilisi ile basladi ancak ilk kismi kacirdik. Merkeze normalde araba ile gitmiyorum fakat dun tatil olmasi nedeniyle congestion charge da yok diye toplu tasit ile ugrasmak istemedim. Tam Royal Albert Hall'un bulundugu yola girecektim ki polis ordusu ile karsilastik. Meger bir kac kisi tabanca ile vurulmus ve yol kapanmis. Siyah taksi soforune alternatif gidebilecegim yol sordum. "teror ataklarindan dolayi gidemezsiniz" diye sert bir sekilde yanit verdi. Her gordugun silahli saldiriyi teror atagi, her gordugu musluman terorist sanma amcacigim.. Yolun kapanmasi ile binaya arama ve bulmamiz uzadi.

Salona girip atmosferi gorunce disarida yasanan stres aninda unutuldu. Sahneye yakin sol tarafta bulunan balkonlardan birinde yerimizi aldik. Ilk sahne alan sanatci Hamza Robertson idi. Ardindan Imad Rami cikti sonra Zain Bhika ile Dawud Wharnsby birlikte duet yapti. Mo Amer Texas'da yasayan Filistin asilli komedyen. Henuz yeni evlenmis olan Amer bayanlarin erkeklerden daha zeki oldugunu vurguladi :D Diger ilgimi ceken soz ise (kimin soyledigini hatirlamiyorum) "If you educate one man you will educate one person. If you educate one woman you will liberate the whole nation" yani "eger bir erkegi egitirsen bir insan yetistirmis olursun. Bir kadin egitirsen butun ulusu kurtarirsin" :) ilk duydugumda bayan olarak feminist bir yaklasim oldugunu dusundum. Hem kadin hem de erkege sorumluluk dustugunun bilincinde olmali ve duzgun insan yetistirmek icin caba gostermeli.. Komedyenimiz Amer'in youtube da yayinlanmis sokak roportajlarini izlemistim daha once. Dun gece roportaj esnasinda aldigi cevaplardan bahsetti biraz. Dinlemeniz icin yayinliyorum. Cevaplar cok komik.

Son olarak outlandish sahne aldi. Yani ortaligi yikti :P Ahh ahh cep telefonu ile boyle bir ortama gidersen ancak asagidaki fotograflari cekersin. (Acilen kendime dijital kamera alacagim) Seneye youtube de izletirim cektigim goruntuleri insaAllah. :)

Outlandish grubundan Isam uzun beyaz entarili olan. Kendim uzun goruntu alamadigim icin Youtube dan bir sarkisini ekliyorum.



Seneye tekrar unique bir gecede bulusma temennisiyle..

Sunday, April 08, 2007

Where we walk






There are two reasons for why we walk,


We either are walking away from something


Or we are walking towards something.



There’s a big difference between the two.








I read this on spasmicalyperfect's page.

Friday, April 06, 2007

hayallerim yele dondu / balonlarim file dondu

Kaybettigim ucan balonum fil olarak bana geri dondu :P
Heh heh

Jumuaah Mubarak

"O you who believe! Seek help in patience and As-Salah (the prayer). Truly, Allah is with As-Sabirin (the patient" (Baqarah, 153)

The Virtue of Patience and Prayer
After Allah commanded that He be appreciated, He ordained patience and prayer. It is a fact that the servant is either enjoying a bounty the he should be thankful for, or suffering a calamity that he should meet with patience. A Hadith states:


"Amazing is the believer, for whater Allah decrees for him, it is better for him! If he is tested with a bounty, he is grateful for it and this is better for him; and if he is afflicted with a hardship, he is patient with it and this is better for him" (Muslim).

There are several types of Sabr - patience: one for avoiding the prohibitions and sins, one for acts of worship and obedience. the second type carries more rewards than the first type. There is a third type of patience required in the face of the afflictions and hardships, whic is mandatory, like repentance.

Abdur Rahman bin Zayd bin Aslam said, "Sabr has two parts: patience for the sake of Allah concerning what He is pleased with (i.e acts for worship and obedience), even if it is hard on the heartand the body, and patience when avoiding what He dislikes, even if it is desired. those who acquire these qualities will be among the patient persons whom Allah shall greet (when they meet Him in the Hereafter; refer to Surah Al Ahzab 33:44), Allah willing. (Ibn Abi Hatim)
(Tafsir Surah Baqarah - Ibn Kathir).

Thursday, April 05, 2007

Sen Türkü Yak Ben Mermi

gökten zembille inen sadece aşktır
ve ölüm daha şık durur bronz bir tende
her daim sıfır kilometre bir gün var önümüzde
gir ve ortalığı karıştır.

ah diyorum, ahı bilir misin sen
dünya dedikleri gömgök bir yatır
nereden bilmiş beni, röntgeni icad eden
otuz yıl yaşadım elde var sıfır.

git ve körünü öldür, bitsin artık nazları
şoförlerin kurşunlanması gibi bir takım tabelaları
iştah kabartan ne varsa işte onları
vurmak, her insana yakışır.


dünya küçük demişlerdi, nerdesin
kuyruğunu bırakması gibi bir kertenkelenin
kim böyle orta yerde bırakır
ve yazmaz bir kaç satır.

bana günahtır,
nereye gidersem orası senin yurdun
çünkü aklımdan çıkmıyorsun.


Ibrahim Tenekeci (Guzellik Uykusu)

Sunday, April 01, 2007

kaybedilen..

Photo taken by my friend Bob

1 Nisan şakasının kökeni nedir?

1564 yılında Fransa kralı IX Charles, yıl başlangıcını Ocak ayının birinci gününe aldı. Daha önce Avrupada yaygın olan yıl başlangıcı Mart 25 idi. O zamanki iletişim şartlarında IX Charles'in bu kararı fazla yayılamadı. Duyanlar ise protesto amacıyla eski adetlerine devam ettiler.1 Nisan'da partiler düzenlediler. Diğerleri ise onları Nisan aptalları olarak nitelendirdiler. 1 Nisan'a bütün aptalların günü adını verdiler. Bu günde diğerlerine sürpriz hediyeler verdiler, yapılmayacak partilere davet ettiler, gerçek olmayan haberler ürettiler. Yıllar sonra Ocak ayının yılın ilk ayı olmasına alışılınca, Fransızlar 1 Nisan gününü kendi kültürlerinin parçası görerek devam ettirdiler. Oradan da bütün dünyaya yayıldı.

Friday, March 30, 2007

Hayirli kandiller&cumalar

"Bismillâhi alâ nefsi ve mâlî ve dînî. Allahümme raddınî bi-kadâike ve bârik lî fîmâ kuddire lî, hattâ lâ uhibbe ta'cîle mâ ahhartehu ve te'hîra mâ acceltehu."

"Allah'ım, senin ismine, malımı, dinimi ve nefsimi emanet ediyorum. Allah'ım, hükmüne beni razı kıl, kaderimde olanı bana mübarek kıl ki, te'hir ettiğinin acelesini, acele ettiğinin de te'hirini istemeyeyim. Nefsimin isyanını önle, teslimini sağla."

Thursday, March 29, 2007

Evening of Inspiration

The best investment is in the children because they are our future, because they are our dreams because they are our vision.

A benefit concert for children around the world, featuring Outlandish,
Zain Bhikha, Dawud Wharnsby Ali, Imad Rami, Mo Amer (of Allah Made Me Funny) and other surprise guests. Don't miss the best Islamic cultural event of the year! All welcome. All halls are centrally located in major cities around the UK.

Monday, March 26, 2007

Her Sey Her An Degisebilir


"Ayni nehire iki kere giremezsiniz" diyor filozof. Cunku nehirde insan her an degisir. Nehir ayni nehir sahis ayni sahis gibi gorunse de diger bir anda ikisi de farklilasmistir.. Nehirdeki su molekullerinin yerine yenisi gelmistir. Insanin da bedeninde milyonlarca hucre degisip yenilendigi gibi hissiyati, ruh hali de degismistir.

Dun aynada gordugum ben ile bugunku ben bir degil, ama yeni halimi cok da cabuk -hic degisimlerimi fark etmeyecek kadar- benimseyebiliyormusum. Ruh halim de cok cabuk degisiyor. Az once cok huzunluysem,, sikintiliysam, bira sonra gulebiliyor neseli olabiliyorum. Bir an cok zekice fikirler kovalarken, bazen hayal kurmaktan oteye gecemiyorum.

Insan maddesiyle ve manasiyla hayatinin her karesinde farkli resimler sergiliyor. Ama kendimizdeki degisimlerin gec farkina variyoruz.. H. Kartal

Her yasananin ardindan cok onemli bir gercegi tesbit edip dusunme imkani buluyorum ve biraz daha buyuyorum..

Iyi yonde ve muspet degisimler yasamamiz temennisiyle..

Sunday, March 25, 2007

gitmek mi zor kalmak mi ?

yuregim gidiyor...
gitmek istedigi yere...
ama dindiremiyor icindeki sessiz cigligi...

bu durumu kavramaya calisirken nette yusuf nalkesen'in hicaz makamındaki nefis şarkısı "gitmek mi zor, kalmak mı zor? o sabahı gel bana sor" adli sarkisini ararken bir yandan da
gitsem nereye kadar, kalsam nereye kadar? diye mirildaniyordum... tum bunlari yaparken bir yandan da sevgili hayal ile "gitmek" uzerine sohbet ediyorduk. Ayni anda ne cok is yapiyormusum peh peh bana :P

hayal dedi ki; "gitmek çoğu zaman gidenin kal demesini duymak için yapılan bir blöftür.. kalan kal demezse gitmek ölümdür.. " bu durum cogu zaman olmasa da bazen uygulaniyordur herhalde. Gercek sevenin blof yapmaya ihtiyaci olmamali, zaten yakisik da almaz. Giden gitmeyi aklina koymussa hem sevgili hem kendinden kaciyordur.. Gidecegi yere varabilir mi acaba ? yoksa...

GİTTİĞİNDE KOKUN VE RUHUN KALIR GERİDE… dedim hayal'e.. (kitaptan alinti) "cunku sadece gittiğini zannedersin.. severken giden aslında kayboluşa yolcudur.. " dedi.. Sohbet bu sekilde devam ederken asagidaki kitabi buldum. Dr. Recai Yahyaoğlu'nun kitabi tam da bu gunlerde dusundugum konu uzerine olunca tanitimini okuyup hemen cok sevdigim baska bir arkadasimdan gondermesini rica ettim. Burada bu tur kitaplari bulmak cok zor.. Londra'da bu yil bi kitapci acildi ancak cok cesit bulunmuyor hem Tr'ye gore cok pahali. Sevgili dostum kitabimi bir an once gonderse de bende artik karar versem :)



Gitmenin Psikolojisi

Gitmek; sadece terk etmek degildir. Ayni zamanda terk edilmektir. Çünkü arkada birakilan gelmemistir. Gelmeyi istememistir. Gelmeye cesaret edememistir. Gelmeye gerek duymamistir. Gidene refakat edecek kadar onu benimsememistir. Sevgili, asik, kan kardes, dost, ahbap olamamistir. Bu yüzden arkada kalir... Zaman, mekan, hatira, duygulanim olarak belki çok yakin yada artik çok uzak, hayatin öylesine bilinen veya bilinmeyen bir kösesinde kalakalmistir...

Gitmek, uzaktaki sesin gizemine kapılmaktır.
Gitmek, kendini başkalarından sakınmaktır.
Gitmek, sadece terk etmek değildir. Aynı zamanda terk edilmektir.
Gitmek, dere iken nehre dökülme, nehir olunca denize kavuşma ve oradan da okyanusa açılma isteğidir.
Gitmek, fani alemde baki kalmak için hoş bir seda bırakma telaşını gizliden gizliye yaşamaktır.
Gitmek, hüküm giymektir.
Gitmek ayrılmaktır. Sevgiliden, köyden, ülkeden, dünyadan.
İnsan ayrılarak gidişin tadını aldığında yaşamın gerçek anlam boyutunu kavramaya başlamış demektir.
Gitmenin anlamı ve psikolojisi üzerine yazılmış, insan ruhuna dokunan çarpıcı bir eser..


bu arada aradigim sarkiyi da buldum..

sormamışsın hiç kimseden
pek üzgünmüşsün giderken
arayıp durmuşsun beni
kimseye belli etmeden

gitmek mi zor kalmak mı zor
o sabahı gel bana sor
o ayrılığı gel bana sor
......

Friday, March 23, 2007

şirpençe


"merdüm-ü dideme bilmem ne füsun etti felek
giryemi etti füzun eşkimi hun etti felek
şirler pence-i kahrımdan olurken lerzan
beni bir gözleri ahuya zebun etti felek"..

Jumuaah Mubarak

"So with distress their is relief. Indeed, relief comes with distress." (Surah Inshirah, Ayah 5-6).

insirah suresi; 5) Demek ki, zorluğun yanında bir kolaylık mutlaka var! 6) Zorluğun yanında bir kolaylık muhakkak var!

SubhanAllah.. Rabbim ne kadar bagislayici; her sikinti&dert icin 2 kez ferahlama sozu veriyor.

Imam-i Gazali'nin dev eseri -Ihya-i Ulumuddin'den iki kategoriyi paylasmak istiyorum.

Asagidaki maddeler cesur insanlari tanimlayan kriterler;

The courageous: Cesur olanin alametleri:

-generosity · Cömertlik
-ability of rushing to help those in need · İhtiyacı olanlara düşünmeden yardım edebilmek
-putting others before yourself · Kendini başkalarının yerine koyabilmek
-humbling oneself · Alçak gönüllü olmak
-tolerance · Hoşgörü
-being fair in what you do · Yaptığı işlerde dürüst,adil olmak
-being able to keep down anger · Öfkesini kontrol edebilmek
-being one of dignity · Ağırbaşlı olmak
-being kind to others · Diğer insanlara karşı şefkatli olmak

The opposite of being courageous: Cesur olmamanın alametleri:

· Kibirlilik ve benmerkezcilik/kendinden başka kimseyi beğenmeme
-cowardice - acting in haste · Korkaklık· Aceleci davranmak
-lavish behaviour (living outside of limits) · Savurgan davranmak (sınırların dışında yaşamak)
-boastful with little to show/ like an empty vessel · boburlenen / bos teneke gibi
-always acts in rage · Her zaman öfkeli davranmak
-arrogance and self centred/ loves no one but himself · kibirli, kendini begenmis, kendinden baska hic kimseyi sevmeyen

One of purity - İyi niyeti Biri:

-not greedy or mean · Açgözlü ve huysuz değildir
-lenient · Hoşgörülüdür
-patient · Sabırlıdır
-good in dealing with people · İnsanlarla ilişkileri iyidir
-modest · İnsanlara yardım ederken mütevazidir
-helping others · yardimseverdir
-kind · iyi kalplidir
-graceful in dealing with others · İnsanlarla ilişkilerinde zariftir

Opposite of purity: İyi niyetli olmamanın alametleri:

-stinginess · Cimrilik
-greed · Açgözlülük
-shamelessness · Hayasızlık
-vulgarity · Kabalık
-wastefulness · Müsriflik
-rudeness · Terbiyesizlik
-acting with disgrace · Utanç verici davranmak
-vanity · Kibir
-jealousy · Haset
-gloating · Çekememezlik
-grovelling to people · Yaltaklanmak
-ridicule those who do not have · Başkalarının eksiği ile alay etmek

May Allaah make all of our actions and deeds pure.

Allah işlerimizde ve davranışlarımızda saf olmayı nasip etsin. Amin..

Oyle bir zamanda yasiyoruz ki tolerans, iyilik ve saflik farkli insanlar tarafindan cok farkli bir sekilde algilaniyor. Olcu olarak bu kriterleri goz onunde bulundurmali.


PS; Maddeleri yarin tercume edecegim.. gonullu biri varsa hic cekinmesin.. :) demistim dun gece.. Gonullu cevirmenimiz sevgili Yusuf imdada yetisti saolsun. Jazakallahu khayran..

Thursday, March 22, 2007

the cold within


Yine soğuk bir gün

Buz tuttu yüreğim

Merak ediyorum doktor

Kaç insan satın alır

Kendi cümlelerini

Parayla

Ve kaç insan

Davetiye çıkarırcasına

Hüzne

Şiir tadında sevgiler

Yaşar

Yine de seni seviyorum doktor

Cevap olmasan da sorularıma

Bu şehrin

Beni dinleyen yanısın

Hilal Bakan

shadowy world

perhaps it is easier to understand that even though we do not have the wisdom to enumerate the reasons for the behaviour of another person, we can grant that every individual does have his private world of meaning, conceived out of the integrity and dignity of his personality...

Wednesday, March 21, 2007

bazen ölmek gerekir


'Partire e un po' morire' (Gitmek biraz ölmektir)...
diyor fransiz sair..

Tuesday, March 20, 2007

Kalb

Kalb bir ayna gibidir der İmam-ı Gazali... Rüya âleminde eğer bedenimizden şöyle bir sıyrılıp yolculuk etmek ve keşf yapmak istiyorsak o aynanın tertemiz olması gerekliliğinden bahseder. Eğer kalbimize lüzumsuz ve hatta günah şeylerin gölgesini dahi düşürürsek o zaman işte ferasetten de nasibimizi alamayız.

Monday, March 19, 2007

Dimensions of Love






How deep do you see
when you look at me?

How much do you understand
when you listen to me?

Who do you love
when you say you love me?

Saturday, March 17, 2007

empati 2 :P


Erkek soyle dusunuyor;
Neden kadinlar daha cok erkekler gibi dusunemez?

Kadin soyle dusunuyor;
Neden erkekler kadinlar gibi dusunemez?

Eski erkek ve bayanlar mukemmel bir sekilde birbirini anliyordu... ve günah laneti getirdi, lanet de bir çok kitabı...

not; erkegin okudugu kitabin adi: kadinlar nasil anlasilir? (aptallar icin)

kadinin okudugu kitap; erkeklere giden yol icin ahmaklar rehberi..

Empathy


What is Empathy?

Empathy means recognizing emotions in others. It is the capacity to put yourself in another person’s shoes and understand how they view their reality and how they feel about things.

Empathy is more than just listening; it is also responding.

The keys to empathy are as follows:

Put yourself in the other person’s shoes.

Pay attention to your own feeling. Listen to the person’s words and tone of voice, and pay attention to his/her body language.

Pay attention to your own feelings as you observe the other person…
Put these feelings into words, keeping the focus on the other person.
Keep it simple and use your own words..

Why Should I learn to be more empathic?

Being aware of our emotions and how they affect our actions is a key component to a successful relationship. It is also a fundamental ability in today’s people intense-workplaces. People who are cut off from their emotions are unable to connect with people. It’s as if they become emotionally tone-deaf. Because how these people affect others is not well known, nobody wants to be around them. You have probably met a few people who fit this description.

Becoming an empathic listener has many benefits. Here are the most important ones.

• Keeping the focus on the other person’s feelings encourages him/her to open up and talk to you. When we feel strong emotions (good or bad), it feels good to have another person listen to us and encourage us to talk about it.
• When you respond empathically, you show the other person that you are paying attention and that you care. This always feels good and helps build trust.
• When a person is upset, being listened to and understood has a calming effect.
• As you practice understanding other people, you will learn that almost everyones point of view can be understood if you take the time to pay attention.
• Your empathic response can help the other person better understand his/her own situation. Sometimes when people are really listening to us they tell us things that we couldn’t see for ourselves.

How Can I learn to be more empathic?

Almost any conversation offers to be empathic. Pay attention to the emotional content of any interaction; you will probably see a chance to respond empathically. Keep in mind that your response doesn’t have to be perfect. If you guess wrong about the other persons feelings, he/she will tell you. The important thing is to listen closely and reflect back what you observe, keeping the focus on the persons emotions.

Wednesday, March 14, 2007

Birbirinize Elbisesiniz

Dr. Senai Demirci

RABBİMİZ, Kur'ân'da eşleri birbirlerinin elbisesi olarak tarif
eder. Bizim fıtratımızı bizden iyi bilen Rabbimizin eşleri elbiseler diye
tarif etmesi, hiç şüphesiz, sonsuz manalar içeriyor olmalı. "Elbise"nin anlamı
ve çağrıştırdıkları üzerinden eşimizi anlamaya çalışabilir miyiz?:
Başkalarına elbisenizle görünürsünüz. Elbisenizin temizliği, sağlamlığı, rengi ve şıklığı dışarıya verdiğiniz mesajdır. Elbisenizin güzelliği ile kendinizi önemsediğinizi ve önemli olduğunuzu ifade edersiniz. Kirli, pejmürde, dağınık, sökük, yırtık bir elbise kendinize değer vermediğiniz anlamına gelir. Şu halde, "Elbisemden bana ne?" deme hakkınız yoktur.Kendinizi elbisenizle tanıtırsınız; o kimliğiniz olur, kişiliğinizi ortaya koyar. Elbisenizde olabilecek her türlü kusur, size mal edilir; kişiliğinizden kaybettir.

Eşiniz de sizin başkalarına göründüğünüz kimliğinizdir. Onu yıpratırsanız,
bakımını ihmal ederseniz, perişan hâle getirirseniz, önce kendinize zarar
vermiş olursunuz. Kişiliğini kaybeden, özgüvenini yitiren, değer verilmeyen
bir eş, sizin kendinizi böyle bir eşle yaşamaya mahkûm ettiğinizin göstergesidir. Bu da sadece eşinizi değil, kendinizi de önemsemediğiniz anlamına gelir.

Elbiseniz ayıplarınızı örter. Çıplak gezmek kadar utandırıcı bir şey yoktur herhalde… Şükür ki elbise sizi hem güzelleştirir, hem de bedeninizin aklamanız gereken kısımlarını örter. Bir bakıma sırdaşınızdır elbiseniz; en gizli saklı yerinize dokunur ama başkasına göstermez. İç yüzü çıplaklığınızı görür ama dış yüzünde bunu kimseye belli etmez. Hiç ummadığınız bir zamanda sökülüveren yahut içindekini gösteren bir elbise ayıplarınızı sergiler, sizi mahcup eder.

Eşler de birbirlerinin kusurlarını örtmek için vardır. Eşlerin kusur ve ayıpları, hata ve zaafları birbirine açıktır. Eşiniz, sizin hakkınızda başka kimsenin bilmediklerini bilir, sizde başka kimsenin görmediklerini görür. Elbette, bir "elbise" yahut "örtü" olarak, bu ayıpları ayıplamak için değil, örtmek, saklamak, ortadan kaldırmak için yanınızdadır. Eşinizin hata ve kusurlarını küçültüp saklamak yerine, daha da büyütüp ortaya çıkarmaya çalışıyorsanız, siz "elbise" değilsiniz. Bu yüzden eşinizi kimseyle kıyaslamayın; çünkü başkalarını sadece elbiseleri
üzerinden görürsünüz; başkalarının elbiselerinin bildiğini bilemezsiniz.

Elbiseye siz değer katarsınız. İçine bir insan girdiğinde değer kazanır
elbiseler. Hiçbir elbise paketinde kalsın diye dikilmez. Onu değerli kılan,
bir insan bedenine uygun olması, bir insan tarafından giyilebilir olmasıdır. Bir başka deyişle, insan elbiseyi giyindiğinde, elbise
de insanı giyinir. İçinde insan olan bir elbise adeta konuşur, işitir,
görür, düşünür. Kendisinde kişilik olmayan bir insanı çok güzel bir elbise kişilik
sahibi etmez. Elbise üzerinden sarkar, her haliyle o insana fazla geldiğini
söyler.

Çoğunlukla "iyi" ve "ideal" bir eş ararız. Bu arayış kendimizin bu "iyi" ya
da "ideal" eşe, "iyi" ya da "ideal" bir eş olup olamayacağımız
detayını gözden kaçırtır. İyi bir elbiseyi giyinince, adam olunmayacağı
gibi, iyi bir eş bulununca da, iyi bir evlilik garantisi yoktur. Öncelikle bu
"iyi" eşe, "iyi" eş olmanız gerekir. Sonra da iki "iyi" eş olarak "iyi"
bir ilişkiyi sürdürmenin ve geliştirmenin yollarını aramanız
gerekir. Eşler birbirlerinin elbisesidir; yani birbirlerini giyinirler. Aralarındaki
uyum onların ilişkilerinin şıklığı için vazgeçilmezdir. Eşiniz de
elbiseniz olduğuna göre, sadece onu giyinmekle değer kazanacağınızı
düşünmeyin.

Elbiseye sizin de katacağınız bir şeyler vardır. Ona göre
yürümesini, ona göre durmasını, ona göre davranmasını bilmeniz gerekir.

Elbise sizi korur. Elbisenin örtme fonksiyonuna ek olarak koruma
fonksiyonu da vardır. Elbise soğuktan, aşırı sıcaktan, kir ve tozdan vs. korur.
Canınızı ve teninizi tehdit eden şeyler karşısında, elbisenize
daha sıkı bürünmeniz gerekir. Aksini yapıp böylesi tehditlerden elbisenizi
sorumlu tutmanız haksızlık ve akılsızlık olur.

Hayatımız pürüzsüz ve sorunsuz değildir; eşler arasında soğukluğa sebep
olabilecek sayısız sorun çıkar. Çünkü hayatı olduğu gibi, olumsuzlukları da
içinde olacak şekilde paylaşmaya söz verdiniz. Bu durumda, eşinize olan
sevginizin ve bağlılığınızın sorunlar ortaya çıkınca yitirilmesi değil,
artması gerekir. Sorunlara karşı birbirinizi desteklemek üzere bir
aradasınız. Çıkan her sorunun çözümü olarak boşanmayı düşünmek, dahası
sorunlara evliliğin yol açtığını düşünmek, üşüyorum diye elbiseyi
üzerinizden atmaya benzer. En çok o zamanlarda lazımdır size elbiseniz; yani eşiniz. Birbirinize sıkıca sarılmadığınız sürece gelen ilk rüzgâr elbisenizi üzerinizden sıyırıverir; eşinizle uzaklara düşersiniz.

Sayı:359, Kasım 2006 , " Zafer Bilim Araştırma Dergisi "

Friday, March 09, 2007

Hayırlı Cumalar

...Ey İnsan! sen kendine mâlik değilsin. Sen, kudreti nihayetsiz bi
Kadîr, rahmeti hadsiz bir Rahîm-i Zât-ı Zülcelâlin memlûküsün. Öyle ise
sen, kendi hayatını kendine yükleyip zahmet çekme; çünkü hayatı veren O’dur. İdare eden O’dur.

Hem dünya sahipsiz değil ki, sen kendi kafana dünya yükünü yüklettirerek ehvâlini düşünüp merak etme; çünkü onun sahibi Hakîm’dir, Alîm’dir. Sen de misafirsin; fuzulî olarak karışma, karıştırma.

Bedîüzzaman

Monday, March 05, 2007

just imagine



video sent by guzellik uykusu.. thanx ;)

Sunday, March 04, 2007

gitmeli..


Bu fotografi London underground da cektim. Foto cekmek yasak diyorlar ama yasaklar cekiyormus.. ben de cekiverdim :P Romantik film severlere duyurulur.

"A woman especially if she has the misfortune of knowing anything, should conceal it as well as she can." -Jane Austen

Becoming a woman. Becoming a legend.Her own life is her greatest inspiration.Between sense and sensibility and pride and prejudice was a life worth writing about..





Bunu da sevgili Gulcin'in blogunda gordum. Bu arada Gulcincigim sen Imperial College Islamic Society den haberleri nereden aliyorsun? sasirdim ;)

Thursday, March 01, 2007

Cumamiz hayr ola..

Allahım, değiştirmeye gücümün yettiği şeyleri değiştirme güç ve kuvveti değiştirmeye gücümün yetmediği şeylerde sana güvenip senden istemeyi bana nasip et.. Amin. Amin. Amin.

Monday, February 26, 2007

neymis ask ..?

Sevgili kalp doktorum :P hayal gonderdi bu cizgileri..




Friday, February 23, 2007

Thursday, February 22, 2007

meditation

Photo taken by mona lisa

close your eyes for two minutes to start with..
take a deep breath.
dream about something that you really love which will relax you.
take your mind from your body and let your mind travel around with all your love inside.
put all problems aside.
don't take them with you when travelling.

p.s take a bath before.
p.p.s extend it everyday.

Kings used to do this meditation before taking important desicions, because when you have anger in your heart it will not be the right desicion.

Jumuaah Mubarak

And then you will, that day, be questioned about felicity" (surah Takathur, ayah 8)

Wednesday, February 14, 2007

Monday, February 12, 2007

kelebek ruh..

ask varligin en esasli ve ayni zamanda en sirli sebebidir
Allah insanda kendi varligina karsi duyacagi derin alakadan oturu alemleri yaratti
asik Allah'in eserlerini temasa eder, cosar, dalar ve vuslat arar..

neyin vuslatini arar ?

gercek sevgiliye kavusmayi, tabi bu arada sevgiliye goturen varliklarida
sevmeyen insanin insanliktan nasibi yoktur
ask Allah tarafindan armagan edilen isitan bir kanattir
gercek olana ulasmak icin ruhun kelebeklesmesi lazim

bu cetin bir yolculuk, bense o kanatlarla nasil kelebek olabilirim ki?

asik yoldakilere takilip kalirsa sevdim sandiklarindan uzaklasir.. her vuslat aciya donusur.. hayat bir ulasilmazin arkasinda tukenir gider..

Sunday, February 11, 2007

Yassıada'nın karakutusu açılıyor

[Yassıada'nın karakutusu açılıyor - 1] Cemal Gürsel'in sansürlenen mektubu
Yassıada'nın 46 yıllık sır belgeleri aydınlanıyor
Başbakanlık Yassıada belgeleri tek tek tasnif edilerek kamunun hizmetine sunuldu.

Arşivdeki ilk araştırmayı yapan Zaman, resmî tarihi değiştirebilecek çok sayıda belgeye ulaştı.

46 yıllık sırlar ortaya çıkıyor

27 Mayıs 1960 sabahı radyodaki ses, her zaman haberleri okuyan spikerden farklıydı. Genç bir albay, ordunun yönetime el koyduğunu duyuruyordu. 10 yıllık DP iktidarı sona ermiş, emekleme dönemindeki demokrasi rafa kalkmıştı. O gün Türkiye için, kendi başbakanını asacak bir süreç başlıyordu. Daha önce kimsenin adını duymadığı Yassıada'da yakın tarihin en büyük siyasi davası başladı. Yassıada'yla ilgili çok şey söylendi. Ancak belgelerin diliyle o süreci anlatmak mümkün olmadı. Aradan 46 yıl geçti. Duruşmalara ait tutanakların gizliliği kaldırıldı. Anayasa Mahkemesi'nin elinde bulunan belgeleri teslim alan Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, bunları araştırmacılara açtı. Yassıada belgeleri 3 bin 527 ayrı klasörden oluşuyor. Belge adedi 100 bini geçiyor.

Devami >>>

Thursday, February 08, 2007

mutluluk


Bahcedeki kiraz agaci..


Evimizin onu..