Friday, April 07, 2006

Turk'un Turk'ten sikayeti..

15 comments:

life said...

Hmm...Haklı mı ne?

Anonymous said...

mevlana da yunus da hoşgörü ve diyalogun tarihte en önde gelen isimleri olduğuna göre ve bunu bugünün dünyasında devam ettirmede en çok çalışıp çabalayan f.gülen hoca ise onun da aynı platformada/kategoride isminin zikredilmesinden daha tabii bir şey olamaz.

cenkunal said...

Eğer haber vermemişlerse programın muhtevasından usul hatası olmuş diye düşünürüm ben de.

ladybird said...

Hayir haber verilmemisti..Dialog
society tarafindan duzenlenen sema show'a, daha once ayni programi izlemis olmama ragmen 22 Kasim'da ben de katildim..Destek olma dusuncesi ile gittim ama hic memnun kalmadim benim sikayetim seyircilerden yana..

Sema show'un sunuldugu program 2000 kisilik tiyatro'da sunuldu, Bizim Turk Londra cemaati de oradaydi..

Kuran-i kerim ile acilis yapildi..Dinlerken bir edeb
gerekli dimi? yok canim nerdee..sagdan arabesk cep tel
melodisi, soldan tarkan melodisi caldi durdu butun
gece..saga sola bakmaktan, tenis macindamiyim yoksa
sema show'da mi anlamadim dogrusu..sunucular kac defa
uyardilar cep tellerinizi kapali tutun diye, ama
anlayan kim,,ayrica uyarilmaya da gerek yok diye
dusunuyorum.,.madem telefonunu kapatmiyorsun sessize
koy..gelen bip bip mesajlari da unutamayalim bu
arada..kuran-kerim okunduktan sonra bir guzel alkis
tuttular birde..

Dervisler sahne almadan once sunucu flashli flashsiz
hic bir sekilde fotograf, ya da cekim yapilmasin diye
ikaz etti..teknoloji hayrani bir millet oldugumuz icin
bu uyarilara kulak asmadik tabi..kollar havada
cekimler yapildi, flashlar patladi durdu...

Oturacagi koltugu bulamayip sesli sesli konusani mi
anlatayim, cocuklari ile yiyip icenleri mi yoksa
onumde oturan kazma herifin ikide bir egilerek
bacaklarimin uzerine yaslanmasini mi? sinir oldum
sinir...

Bu kadar gorgusuz olmak zorundamiyiz? Tr'den ozel
getirilmis bu insanlar.. ayrica bilet parasi
veriyoruz..Ne yazik ki 2-3 saat susup program izleyemiyoruz..

tahin said...

Abdullah kardesim;
yalniz bazen bazi "konularda" o kadar israrci olunuyor ki; tepki gostermeyecek insana bile gina geliyor.

Eger bir progam yapiliyorsa; icinde her ne olursa olsun; oncesinde program bulteni hazirlanir; haftalar oncesinden medyaya dagitilir ki boylelikle daha genis kitlelere ulasilabilsin; kutuphanelere birakilir, bilgi panolarina asilir..
Yani normalde, burada oyle yapilir.

Boylelikle herkes programda dakika dakika ne olacagini bilir..

Iceriginde ne oldugu ya da olmadigi bir yere; oncelikle isi kuralina gore yapip; progam listesi&bulteni hazirlamak gerekiyor ki insanlar neyle karsilasacaklarini onceden bilsin..

Burada yapilan 2 temel hata var; Dogru duzgun bir program bulteni hazirlamamak ve bilincli ya da bilincsiz hocaefendinin tanitiminin yapilacagini bildirmemek. Orada sadece Mevlana ile Yunus Emre'yi bile tanitacak olsalar bunu tam olarak programin hangi saatinde, hangi dakikasinda yapacaklarini bildirmeleri ve insanlara yazili olarak onceden vemeleri lazim.

Muslumanlar bu duyada herkesten daha titiz, daha duzenli olmali.

Bir de anlamadigim sey; sema gosterisi yapilmamis, onun yerine tanitim mi yapilmis? Yoksa sema gsoterisi yapilmis ama onun oncesinde bilgi vermedikleri hocaefendi tanitimi mi yapilmis?

Ben cok iyi anlamadim orasini..

ladybird said...

tahin,

programin icerigi hakkinda net bir bilgi verilmemisti ben de cok sasirmis hatta sana bunu anlatmistim hatirlarsan..

tahin said...

Bu ikisi gosteri ayni gosteri mi? Senin gittigini ve cok sinir oldugun gosteriyi hatirliyorum. Ama Hasan Pulur; "University of Warwick'te okuyormuş" demis. Onun anlattigi olay bana sanki univ. bunyesinde gerceklesmis gibi geldi..

ladybird said...

Yazarin bahsettigi uni'de sunulan program, ben londra'da izledim ama iki gosteri de ayni sonucta ben de ayni seylerden sikayet etmistim..

emircan said...

Konuyla ne kadar ilgili bilmiyorum ama bugün Cuma namazında hemen ikinci sırada saf tutmuşken,birinci rekat de ilk safın sağ tarafından cep telefonu melodisi çalmasın mı?Üstelik Daley..Hem de uzun uzun ısrarcı bir şekilde..

O an namazı bozup o adam her kimse kolundan tuttuğum gibi dışarıya atmak istedim.Be hey gafil adam!!Namaza gelirsin cebini neden kapatmazsın?Allah'ın huzurunda insan biraz olsun hicap etmez mi?

Neyse içimi boşaltacak bir yer buldum,rahatladım;-)

ladybird said...

Her tur itiraf, duygu, dusuncelerinizin adresi ladybird'un blog;-)

Rahatlamaniza sevindim emircan bey ..

Ucak, otobus vs vs heryerde bu cep telleri rahatsizlik veriyor..uyarildigi halde insanlarin kapatmamasi cok sinir bozucu..2 senedir uni'de her donem basi, hatta her ders baslangicinda hocalarimiz cep telleriniz kapali mi? kontrol edin diyor..soylemesine ragmen ders boyunca anfide yuksek sesli melodiler caliyor!

ladybird said...

Konu ile alakali olarak; hizmet ederken bu hatalari tekrarlamamaya gayret etmeli.."biletler satilsinda solcu bir turk de gelse olur" mulahazasi guderken davet etmek cok yanlis..

Dergi ve gazete abonelikleri de ayni sekilde..Sonra bazi kose yazarlarinin kosesine maskara olunuyor..

Editör said...

sanırım orada - önceden haber verilmis yada verilmemis farketmiyor, ki keske verilseydi - hocafendinin tanıtımı yapılmıs yazar da bunu elestiriyor benim yazıdan anladıgım bu...

bir de bahsi gecen kisilerle hocafendi aynı kategoride ne kadar yer alır bilemiyorum...

life said...

bir de bahsi gecen kisilerle hocafendi aynı kategoride ne kadar yer alır bilemiyorum...


Bu fikre katılıyorum...

emircan said...

Usul hatası var,ama esasta bir hata yoktur.Kanaatim hocaefendinin bir gönül adamı,dava adamı olduğudur.Hayatı,eserleri incelendiğinde bu görülebilir.Hocaefendi sevgi,hoşgörü vs.gibi konularda zaten Mevlanadan,Yunus Emreden ilham almıştır..

cenkunal said...

Ben buraya yorum yazdığımı hatırlıyorum ama.
Bugün bir şeyler olmuş sanki,az önce başka bir yerde de yazdıklarımı göremedim de.