Friday, March 09, 2007

Hayırlı Cumalar

...Ey İnsan! sen kendine mâlik değilsin. Sen, kudreti nihayetsiz bi
Kadîr, rahmeti hadsiz bir Rahîm-i Zât-ı Zülcelâlin memlûküsün. Öyle ise
sen, kendi hayatını kendine yükleyip zahmet çekme; çünkü hayatı veren O’dur. İdare eden O’dur.

Hem dünya sahipsiz değil ki, sen kendi kafana dünya yükünü yüklettirerek ehvâlini düşünüp merak etme; çünkü onun sahibi Hakîm’dir, Alîm’dir. Sen de misafirsin; fuzulî olarak karışma, karıştırma.

Bedîüzzaman

6 comments:

Uzak said...

Ne kadar güzel ve özlü bir ifade değilmi!

Allah razı olsun ifade edenden, ve burada yazandan.

İnanın sanki okuyunca birden üzerimdeki yük hafifledi.
Neden bu kadar takar ki insan.

Tekrar sağolun.
Okuyunca mutlu oldum.
Cumanız Hayr ola

ladybird said...

sevgili uzak,

okudugumda bende ayni sekilde hissettim. bazen dunyanin tum yuku sirtim gibi hissediyorum. hatta oyle zamanlar oluyor ki; biri dunyayi yiksa da altinda kalsam dedigim oluyor. iste o zamanlarda bu sozler imdada yetisiyor. kalbi muthis ferahlatiyor.

gorusmek uzere.. hos kalin..

Anonymous said...

Güzel sözler güzel yorumları hak eder. Benden önce yaza UZAK adındaki arkadaş da güzel sözlere yakınlık duyarak yorumunu yazmış ve arkasına da duasını eklemiş. Ben de aynı duara amin diyor ve kendi yorumumu yazmak istiyorum

Evet gerçekten insan kendine malik değildir. Ama bunun farkında olmadığı için dünyanın yükünü sırtlayıp, hayatın ağır tekliflerinin altında boşu boşuna eziliyor.

Gemiye binen bir yolcu, elindeki yükünü gemiye bırakmaz da sırtında taşımaya devam ederse, hem akılsızlık yapmış olur, hem de gemiyi ve kaptanı itimatsızlıkla itham eder. Bu da kaptanın gazabını celbeder, o yolcuyu gemisinden kovar.

Hayatın yükünü de hayatı veren ve idame ettiren Cenab-ı Hak'ka tevekkül ederek onun kader, kaza ve takdirine bırakmazsak, akılsızlık etmiş ve Rabbimizin de gazabını celbetmiş oluruz.

Okyanusların dibindeki tek hücreli bir canlının bile rızkını unutmadan veren Rezzak, mahlukatın en şereflisi olarak yarattığı insanı hiç unutur mu?

Ama öncelikle biz O'nu hatırlayıp tevekkül ve teslimiyet içinde olmalıyız.

Ne mutlu Hakkı Hak bilip Hak'ka teslim olanlara..

rosygarden said...

Ladybircum merhaba,
Blogunu takip etmeme rağmen uzun zamandır yorum yazamıyordum :( Bugun bir fırsat buldum ve degerlendireyim dedim. Senin bu cuma postlarını ben cok beğeniyorum. Bazen sanki ruhi haliyetimi hissediyorsun bir şekilde de öle bu postları seçip yazıyorsun gibi geliyor :)

Bu Cuma yazında çok güzel olmuş, içimizi ferahlattın. Tevekkül etmeyi beceremeyen biriolarak bana ilaç gibi geldi. Allah razı olsun...

ilber said...

http://uykusuzadam.blogspot.com/2006/06/byleyken-byle.html#115185582204120553

linkindeki yorumunuzu sayfamda kullanıyorum müsadenizle, emrivaki yaptım gitti.
selamlar.

Bâd-ı Sabâ said...

@

Ne ekmek ne de su, yalnızlık korkusu.. demiş Teoman,

İnsan kendi başına yetebilmeyi öğerenemedikçe, yaşamak bir eziyet olarak kalacaktır daima..

Aklıma gelen bu oldu şimdi, yazıya dair.. o kadar yoğunum ki şu günlerde.. blogları doğru düzgün takip edemiyorum,

Herkese selâm ederim...

Hmmm,

Şu aşk konusundaki karikatür hakkında da konuşayım.. karikatür, şans eseri falan filan demiş.. tekrar okuyun, göreceksiniz..

Şans ile olmuyor bu işler, öyle ise çocuk sahibi olmak için leylek yolu gözlemek zorunda kalırdı herkes.

Sorumluluklardan şans diyerek kaçmayalım. İnsanoğlu kendi felaketini yine kendisi hazırlıyor, sonra da şikayet eder.. niye böyle oluyormuş der.

Akıl diye bi nane var, bilmem ki haberdar mıyız(dır) ?!

Sathı Müdafaa,
Kâzım Mızrak