Thursday, July 05, 2007

How remembering can lead to forgetting

"Ironically, therefore, whereas the intention to remember may lead one to forget, the intention to forget, may lead one to remember," the researchers said.

11 comments:

Bâd-ı Sabâ said...

yazının kısa olması hasebiyle türkçe izâhını da ricâ edebilir miyiz acaba, mühim bir konuya benziyor..

bir araştırma neticesinden bahsediliyor sanırım, bu kadarını anlayabildim.

bir önceki postada hemdert yok denilmişti, şu 'radaki iki dostun diyaloğunu okuyun lütfen :)

ruby 'nin arkadışı mq için yazdığı cevap, hemdert konusu çevresinde işlenebilir mi dersiniz.. .

belki bir anlamda ruby 'nin yaklaşımı teselli kavramı ile açıklanabilirse de, dert ortağı olması yönüyle hemdert de oluyordur diyebiliriz.

şimdi bunları geçin de, siz yazıdaki güzelliğe bakın.. gülmemek, tebessüm etmemek elde değil; böyle yazılar, çerçeveletip duvara asılası =)

Anonymous said...

Hi!LAdybird..

Please Can you translation it.?
Because I don't understand.whereas
I looking to dictionary..

See you bye..

Bâd-ı Sabâ said...

"Ironically, therefore, whereas the intention to remember may lead one to forget, the intention to forget, may lead one to remember," the researchers said.

@

are you really gül mevsimi, also I do not understand :) I were wondering, how I couldn't understand it :P despairingly, I'm waiting for the translation :D

GG said...

efendim, leydiciğim malum pek bir meşguller, tercümesini ben arz edeyim dedim. İngilizcemiz bir işe yarasın:

"İroniktir ki, hatırlamak için gösterilen çaba (daha doğrusu, insanın bir şeyi hatırlamaya niyetinin olması) o kişinin o olguyu unutmasına sebep olabileceği gibi, gösterilen unutma çabaları da kişinin bir şahıs ya da olayı hatırlamasına da yol açabilir" demekteymiş araştırmacılar.

ladybird said...

ruby ve mq harikalar gercekten. masaAllah dyelim dostluklarina nazar degmesin :)

hello gulmevsimi :)

disarida oldugum icin yorumlari gec gordum. Kusura bakmayin. Gulcincigim imdata yetismis saolsun. kosullu unutma ve hatirlamanin beyindeki ters etkisiyle ilgili bir arastirma.. detaylari yarin yazarim. Yuregine saglik Gulcin.

suveyda said...

o derin sözmüş öyle:)

gülçinimize de gönülden teşekkürler.
iyki varsın gülçin, iyki, iyki:)

Anonymous said...

Yes,Mr.Kazım,I'm gülmevsimi:)
Thank you very much Gülçin for tranlation..

ironically :alay ederek !!
therefore :onun için
whereas : halbuki.
may :-ebilmek
lead :yol göstermek
intention :niyet
researchers:derin araştırma

(Böyle basit kelimelerden böyle derin bir anlam nasıl çıktı..)

I went to English lessons at the weekand,but I'm not good.

What do you advise to me ???

Best regards..

GG said...

riciderim ifinim, siz de iyi ki varsınız canım Süvcüm, Ladybirdcüm ^.^ görevimiz cidden, bilginin sadakasını vermek lazım diye düşünmekteyim.

& efendim, sevgili gülmevsimi, haddim olarak görmüyorum tavsiye vermeyi cidden, ancak kendi deneyimlerimden yola çıkarak küçük birtakım ipuçları belki, verebilirim. yalnız öncelikle bir düzeltme yapma ihtiyacı hissediyorum: researchers kelimesi araştırmacılar'a denk düşmekte. derin araştırma in-depth research olarak kullanılabilir (başka şekillerde de çevirisi yapılabilir, esnek bir kelime).

Diğer bir husus, therefore kelimesi. Bu kelime, “” arası ifadenin, daha önce bahsedilegelmekte olan bir konuyu izleyen bir alıntı olduğunu göstermekteydi; o kısımdan haberimiz olmadığı için bu tarz bir bağlayıcı öğenin çeviriye dahil edilmesini çok mantıklı bulmadım.

"went" fiilinden şu an devam etmemekte olduğunuzu anlıyorum?

kısa birkaç şey: hangi dil olursa olsun, öncelikle düzenli çalışmanın şart olduğu fikrindeyim, en azından belli bir yol kat edinceye dek; çünkü basit olarak görebildiğimiz gramer yapıları aslında sonraki inşanın temelini oluşturduğundan üzerinden tekrar geçmekten ne kadar sıkılsak da ciddi önem arz etmekte. Uzun süre gördükten sonra kalıplara alışıyor, artık direk algılamaya başlıyorsunuz ancak bu süreçte o dilde kitap ya da materyal okumanın, dinlemenin, araştırmanın ne kadar önemli olduğunu vurgulamama gerek yok sanırım. Piyasada İngilizce beginner-advanced arası seviyelerde birçok kaynak bulabilirsiniz, bunlar önemli pratik araçları, eğer birebir konuşup dil bilginizi geliştirebileceğiniz fırsat yoksa.

Kendimden söyleyebileceğim bir şey ise, eskiden sözlük karıştırmak kadar sevdiğim bir şey yoktu, derslerle ilgili. İngilizce-İngilizce sözlükten bahsediyorum zira bir kelimeye bakıp orda bilmediğiniz başka bir kelimeyi de aynı anda araştırma gibi bir zincire sürükler kullanıcıyı. Başta hiçbir şey anlamıyor gibi hissedebilirsiniz, normal, ancak zamanla alışılmakta, tecrübeyle sabittir, vazgeçmeyin, yılmayın, devam edin.

Son bir nokta belki, aslında her şeyin başlangıcı ve esası, çeviri dersini aldığım hocanın sözüdür. Yanlışlarımız olduğunda “Problem İngilizcenizde değil çocuklar” derdi, “Türkçeniz’de, Türkçeniz’de..” Gerçekten de fark ettiğim, anadilimizi hakkıyla kullanamadıkça, kitap okumadıkça başka bir dili öğrenmemiz de o kadar zorlaşmakta. Bunu da Arapça öğrenirken tecrübe etme fırsatım oldu, ki eski kelime bilgime güvenirken aslında o kadar da yetkin olmadığımı ve bunun öğrenmeyi etkilediğini fark ettim, çalışmamam da cabası. Allah’tan geçtim de, yazın kendime çalışma sözü verdim.

Çok uzun oldu, burada bitireyim artık, daha fazla sorunuz olursa cevaplamaya, yardımcı olabilmeye çalışmaya çalışırım :)

selametle efenim, Allah yardımcınız olsun bu yolda inşAllah :)

P.S. Bördcüm, sayfanı kapladım sana msn de de arz ettiğim üzre, kusura bakma hun :kiss:

Anonymous said...

Yeniden Selamlar...

Gülçin Hn.çok teşekkür ederim üşenmeyip her noktaya bir bir değinmişsin..

Kursa ekim-haziran ayları arasında sadece hafta sonları gitme fırsatım oldu..ve kursun bana verdiğini unutmak istemediğim gibi neden bilmiyorum ama sanki ingilizce öğrenmek bende bir saplantı haline geldi,daha da kendimi geliştirmek istiyorum.

Su gibi ingilizce konuşmak,konuşulanları da su gibi anlamak istiyorum bu da şu an bulunduğum noktadan hayal gibi gözüküyor..

"Dil yaşarak öğrenilir"diyorlar.Sonra yukarıda verdiğin örnekte ki gibi (araştırmacı örn.)her kelimenin özgeçmişini mi bilmem gerek galiba..

Açıksözlü olmak gerekirse sadece bir tane ingilizce kitap bitirdim:"The picture of Dorion
Gray"..

"Lost" u seyrediyorum,türkçe altyazılı,onun faydası olmuyor değil,bazı cümleler oldukça kompleks gelirken,duymaya alışık olduğum kalıplaşmış cümleler çok basit geliyor.Şu an 2.sezonun bölümlerindeyim.

İngilizce günlük tutmaya çalışıyorum..ama tembelliğimden midir ,üşengeçliğimden midir,işlerdeki öncelik sıramı gerektiği gibi sıraya koyamadığımdan mıdır bilemiyorum ama bir gün günlük tutuyosam bir kaç gün tek kelime dahi yazamıyorum:(((((((((

Metnin sonunda yardımcı olabileceğinizi söylediğiniz için Allah cc binler razı olsun..Takıldığım noktalarda kapısını tıklatabilceğim birilerinin olduğunu bilmek gerçekten çok güzel..:))

TEkrar teşekkür ederim size.

Hayırla kalın..

Ladybird sana da selam ve sevgiler..:)

Bâd-ı Sabâ said...

Gülçin.. hem yazı hakkında hem de İngilizce hakkındaki açıklamanız faydalı oldu diyebilirim, teşekkür ederiz.

merhaba Gül mevsimi, az çok İngilizce bilirim, ama bu çeviri bana çok zor görünmüştü :) sen olmasan kendimde bulacaktım sorunu.. ne güzel oldu ki, sorunun bende olmadığına kanaat ettim :D

size de merhaba Süveydâ hanım, ne anlaşılmaz sözmüş ifadenize katılıyorum.. merak etmeyin ama, üstesinden geleceğiz 'dir ;)

şimdi meseleye intikal ediyoruz.. ders başlıyor,

* * *

"İroniktir ki, hatırlamak için gösterilen çaba (daha doğrusu, insanın bir şeyi hatırlamaya niyetinin olması) o kişinin o olguyu unutmasına sebep olabileceği gibi, gösterilen unutma çabaları da kişinin bir şahıs ya da olayı hatırlamasına da yol açabilir" demekteymiş araştırmacılar.

..demiş Gülçin,

kosullu unutma ve hatirlamanin beyindeki ters etkisiyle ilgili bir arastirma..

..demiş Ladybird,

# Trafik,

hatırlamak için o kadar çaba sarfedip öğrendiğimiz bilgiler unutuluyor, ve aynı zamanda unutmak için çaba harcadığımız bilgiler de bir türlü unutulmuyor.

iradenin, insan doğasında ters etki doğurması buymuş demek ki..

bilgi ile alakalı olarak, eğitimcilerin ilgi alanına giriyor konu. psikoloji alanında ise genelde travma bahsi ile ilgili olduğu söylenebilir.

yerine göre yaşanılan bir travma.. yıllar geçse de hafızadan silinmiyor, zamanla fobi halini alıyor.

suje, unutmaya yönelik olarak hafızasını zorladıkça travma konusu olan hadise zihinde tekrar ediyor, bu tekrar da ne yazık ki unutma sürecini terse çeviriyor :)

asıl sorun unutmamak da değil diye düşünüyorum. asıl sorun, unutulmak istenen travmanın zaman içinde bir fobi haline gelmesidir !

bir suje, vakti zamanında trafik kazası yapmış olsun..

bu kimse, zaman içinde yaşadığı bu kötü hadiseyi unutmak için çaba harcıyor, ve başaramıyor; bu yetmiyormuş gibi, artık araba kullanamaz bir hale de geliyor..

her arabaya binişinde yine trafik kazası yapmaktan endişe duyuyor korkuyor ;)

geçmiş zaman olur ki, hayali cihan değer sözü burdan mütevellid olsa gerek. hayat, silgi kullanmadan yazı yazma sanatı misali.. geriye dönüş yok işte !

anlaşılan o ki: keşke kaza yapmasaydım demesi, sujenin en büyük hatası olmuştur :D

böyle bir durumda, iyi ki hâlâ yaşıyorum sağım selâmetim demesi gerektiği sujeye telkin edilir.

neticede bilinçli unutamamaya bağlı bir fobi neyim kalmaz ortada, suje vakti zamanında olduğu gibi yine trafiğe çıkabilir. böylelikle, herkes de mutlu olur :)

tabii, sujemizin yine bir trafik kazası yapması kuvvetle muhtemeldir.. mümkün mertebe, bir süre arka koltukta seyahat etmesine müsaade edile :P

herkese.. sağlık, mutluluk, ve travmasız, günler dileğimle.

Mecbur değiliz,
Kâzım Mızrak

Bâd-ı Sabâ said...

"ve travmasız, günler"

# Tashih

burada virgül yoktur, noktalama hatâsı yapmışım; virgülsüz okuyalım lütfen ;)