Tuesday, December 12, 2006

Zen story, A cup of Tea

"A spiritual master received a learned man who came to gain deeper insight into the mysteries of life.

The master prepared tea, and while serving the tea he began to explain, but the learned man kept on interrupting him with his own opinions. So the master poured his visitor's cup full, and then kept on pouring.
The learned man watched the overflow until he no longer could restrain himself, "It is overfull, No more will go in!" he exclaimed.
To this the master responded by saying ; "Like this cup, you are full of your own opinions and speculations. How can I show you anything unless you first empty your cup?"


Seyh, hayatin hikmet ve sirlarini derinlemesine ogrenmek amacinda olan bir alimi huzuruna kabul eder.

Seyh cay hazirlar.. cayi ikram ederken konusmaya baslar ancak alim kisi surekli kendi fikirleriyle konusmayi boler. Seyh misafirinin bardagini agzina kadar doldurur.. tasana kadar doldurmaya devam eder..

Alim tasmakta olan bardaga bakar ve dayanamayarak “ bardak doldu, daha fazlasini almaz” der hayret ifadesiyle..

Buna karsilik seyh; “sen de bu bardak gibi kendi fikir ve dusuncelerinle dolup tasmissin. Bardagini bosaltmazsan sana neyi nasil gosterebilirim ki..?


*An Other Cup Y U S U F by Yusuf Islam

8 comments:

rosygarden said...

Eski insanlar ne kadar alim ve zeki insanlarmış ya. Gerçekten kamil insanlarmış. Bir insana bundan daa somut ve daha iyi nasıl anlatılırdı ki bu? Çok güzel bir hikaye... Thanks...

birisinin yeri said...

ladybird, ferfecir albumünden sunduğun dinletinin beni nasıl şaşırttığını ve sevindirdiğini bilemezsin.
post ile ilgili yorum yazmıyorum diye kızma, ancak sanırım fondaki ezgi, metinlerin önüne çoktan geçti bile...

Anonymous said...

Dinlemesini bilmek ve bilmediğinin farkında olmak konusunda ders verici güzel bir hikaye. Zaten insanlara bazı şeyleri doğrudan anlatmak yerine ona yaşatmak daha öğretici olmaktadır. Eskiler ve bilhassa Allah dostları, meramlarını anlatmak için insan fıtratına hitap etmesini çok iyi biliyorlarmış. Kulağa ve göze hitap etmek yerine doğrudan kalbe ve ruha hitap ederlermiş. O zaman hem anlamak, hem de anladığını hafızaya nakşetmek daha kolay olurmuş.
Burada benim çıkardığım ders, insan önce dinlemesini bilecek. Zira Allah insana bir dil, iki de kulak vermiştir. Bununla insana " iki dinle, bir söyle" demek istemiştir. Bir de insanın ilmi kariyeri ne olursa olsun, hayatta bilmediği çok şeylerin olacağını, bunları öğtenmek için de bir başkasının ders ve öğütlerine muhtaç olduğunu burada anlamış oluyoruz. Zaten Batılı filizofar da bunu kabul etmişlerdir. Ünlü düşünür SOKRATES, "Bildiğim tek şey, hiçbir şey bilmediğimi bilmektir" diyerek bu gerçeği dile getirmiştir.
Rabbim bizim için hayırlı olan bilgileri öğrenmeyi ve öğrendiklerimizle de amel etmeyi nasip etsin.

Anonymous said...

etrafimda bugunlerde cokca hissettigim,bir sorun olunca, once karsimizdaki insanlarin degismesi gerektigi, kendimizin en iyi durumda oldugumuz ve ogrenmemiz, yanilmamizi gerektiren bir durumun olmadigi gibi vehametleri cok guzel yansitan bir post olmus tesekkurler.

ladybird said...

degil mi..? her sozleri altinmis dedirtiyor. "tecrubeli kimselerle istisare yap zira o kendisine pahaliya mal olan bir bilgiyi sana bedava verir" ulemanin sozunu bu zamanda uygulamali.

merhaba baver,
goruldugu uzere, post konusu dinleme ile ilgili. muzik de susulasi ve dinlenesi olduguna gore dinleme eylemini icra ettiginiz icin kizmiyorum :)

bir yerlere goturen fakat geri getirmeyen turden bu enstrumental parca..

amin sevgili gonul pinari.. Allah insana bir dil, iki de kulak vermiştir. demissiniz. dinlemek icin gerekli uzuvlar, kulak ve ayni zamanda gozlerdir. Goz ile dinlemesini de bilmeliyiz. Degil mi? Terapistler ise goz, kulak ve burun ile dinliyorlarmis. :) Neden burun diyeceksiniz simdi.. :)

rica ederim sevgili bahar. karsimizdaki insani degistirmek cok zor hatta imkansizdir fakat kendimizi degistirebiliriz. Kendimizi degistirebilmek icin kendimizi bilmemiz cok iyi tanimamiz gereklidir.

suveyda said...

leydim bördüm, ben buraya iki bardakla geliyorum.biri dolu biri boş.biri benim düşüncelerim, biride senin düşüncelerini doldurabilmek için.
sonra karıştırıyorum bunları, bir ona bir buna , bir ona bir buna, gene benim düşüncelerim kalıyor demiyecem tabiki:)

herkesin , bir başkasından öğreneceği birşeyleri mutlaka vardır diyerek senden de öğreniyoruz tabiki.

müzik çok güzel.baktım da hiç iltifat etmemişim.ben sana demedim mi bu müzik güzel diyeeee.

bak baver' de benim gibi düşünmüş.

bu müzikler yüzünden artık bloglara okumaya değil dinlemeye gelecez:)

Aşk-ı Beka said...

A cup of Tea çok manidar bir hikaye sevgili Lady Bird, zira hep çok bildiğimizi sandığımız için bir şeyler öğrenmekten yoksun kalmıyor muyuz ?..

ladybird said...

evet oyle sevgili ask-i beka. ne buyuk bir yanilgi..