Tuesday, December 19, 2006

yerli-yabanci vatandaslar Hz İsa’yi hatirladi..

Hz Isa’nin(as)dogum yil donumu dolayisiyla once Peckham cami daha sonra Wisdom Turk okulunda Dialogue Society Tarafindan iki program organize edildi. Dialogue Society Ingiltere’de farkli din ve kulturler arasi pek cok faaliyetlerde bulunuyor. Farkli dinden insanlari bir araya getiren programa pazar gunu ben de katildim. Programin amaci yerli yabanci herkese Hz Isa’yi hatirlatmak ve kalplerde oldugu mesajini vermek ayrica farkli dinden insanlarla tanisma firsati tanimak idi.

Program Hz. Isa a.s ve Hz. Meryem’in Kuran-i Kerimden yasantilari aktarilarak basladi. Katilimcilara cagri (the message) filminden bir bolum izlettirildi.
Islam’in yayildigi donemlerde ilk musluman olanlarin Mekke’den kacip Habesistan krali Necasi’ye sigindigi olayi anlatan film sunumunda, muslumanlarala Hristiyanlarin ilk kez bir araya gelip konusmalarini sahne alan bolum anlatildi.

Filmin ardindan Ilknur Kahraman kursuye cikarak Kuran-i Kerim’den Hz. Meryem’i anlatan olayi katilimcilara aktardi. Hz.Meryem’in eline hic bir erkek eli degmemis olmasina ragmen Hz Isa’yi(as)dunyaya getirdigi sirada yasanan olaylari alinti yapti ve Allah tarafindan olan Hz. Isa’nin(as) mucizevi dogusunu anlatti. Ardindan kursuye gecen Father Brian, Hz.Isa(as)ve Hz.Muhammed’in(sav)yasantilarindan gunumuze baglantilar kurdu. Konusmacilarin ardindan katilimcilar kendi aralarinda diyalog adina faydali bulduklari konusmalar yaptilar.

Programin sonunda ise tum katilimcilar el ele tutusarak daire icerisinde sevgi ve hosgoru mesajini verdi. Davetliler bu tur etkinliklerin sık sık duzenlenmesi gerektigini dile getirdiler. Bu arada programin basinda misafirlere Turk mutfagina ozgu yiyecek ve icecek ikrami yapildi.

1 comment:

Anonymous said...

Muhterem Ladybird, yine güzel bir habercilik örneği ile güzel bir etkinliği aktarmış. Kendisine teşekkür ediyoruz.
Konu gerçekten çok önemli. Dinlerarası diyaloga güzel bir örnek. Dünyada barış, kardeşlik ve hoşgörü duygularının pekişip gelişmesi için Müslümanlar ve diğer semavî dinlerin mensupları ve temsilcileri bir araya gelip geleceğe dair projelere öncülük yapmalılar. Bu konuda atılan adımların bazı kişiler tarafından engellenmeye çalışılması, gerçekten üzüntü verici bir durum. Bazı ayet ve hadisleri de düşünce ve tezlerine dayanak olarak göstermeleri ise daha da üzücü. Mesela, "“Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyiniz” (Mâide, 51) âyetini ezberine alan, ama aynı sûredeki “Müslümanlara sevgi yönünden en yakın olarak, ‘Biz Hıristiyanız’ diyenleri bulursun” âyetini (Mâide, 82) görmezden gelirler.
Bediüzzaman Hazretleri de bazı eserlerinde " İsevî mü'minler" şeklinde ifadeler kullanıyor. Hakikî ve samimi hıristiyanlarla dost olmanın bir mahzuru olmadığını belirterek, dinsizliğe karşı tevhîd inancı taşıyanların bir araya gelmesi gerektiğini belirtmiş.
Bazı "dinde hassas" müslümanların misyonerliğe ve misyonerlere ne kadar karşı olduklarını biliyoruz. Kilise ve havra açılmasını, onların din eğitimi için okullar açılmasını ve dinlerini yayma çabalarını kabullenemiyorlar.Ama Avrupa'nın en büyük şehirlerinde en büyük camilerin açılmasını iftiharla karşılıyorlar. Halbu ki bırakalım herkes kendi dinini özgürce yaşamak ve yaymak hakkına sahip olsun. O zaman müslümanların da önlerindeki engeller kalkacak, İslam'ın güzel yüzü insanlığın yüzünü de güzelleştirecektir. Madem bizim dinimiz en güzel, en mükemmel ve insan fıtratına en uygun inanç şeklidir, öyleyse güzel anlatıldığı takdirde diğer dinlerin mensupları da İslam'ı tercih edeceklerdir. Aklı başında hiçbir insan, tek Allah inancı olan İslamiyet dururken teslis inancını tercih etmez. Onun için "din elden gidiyor, ülke hıristiyanlaşıyor" diye evhama kapılmaya gerek yok.
"Biz doğru İslamiyeti ve İslamiyete layık doğruluğu yaşantımızla ortaya koysak, diğer dinlerin mensupları dalga dalga İslam'a gireceklerdir."( BEDİÜZZAMAN)