Sunday, November 05, 2006

iletisim..

iletisimde temel bir kural vardır;
eger karsi taraf seni anlamıyorsa suc sendedir cunku anlatamamissindir..

11 comments:

Anonymous said...

doğru bir tesbit yapmışsın ladybird... neredeyse tüm iletişim problemlerini çözmeye yetecek kadar iddialı bir cümle... çünki; iletişimde mühim olan güzel ya da süslü kelimelerle kaliteli cümleler kurmaya çalışmak değil, karşı tarafın anlayacağı şekilde konuşmanın yöntemini bulmaktır... sade bir cümle kimilerine göre basit gelebilirken, kimilerine göre gayet aydınlatıcıdır... iyi bir iletişimci, dinleyicisini çok iyi tesbit edebilendir... yoksa herkes konuşur, ama diğer kulağına pamuk da tıkasan öbüründen çıkar gider cümleler :)

ladybird said...

bunu basardik diyelim, karsimizdaki bizi anladi. ama leb demeden leblebiyi anlamamasi bizi tatmin etmiyorsa? doyurmuyorsa? o zaman ne olcek? sahsen ben karsimdaki benim imali konusmalarimdan ne demek istedigimi tak diye anlamasini isterim.. obur turlu insan yorulmaz mi? sorulari siralayabilirim.. belli ki siz de iletisim uzmani birisiniz. buyrun bakalim..

ladybird said...

bir de 2 zeki insanin ayri iletisim kanallarinda yuzmesi vardir..

ladybird said...

mutevazi ve iyi niyetli bu yaklasim yorucu bir tavir.. fakat karakter ise kacis yok.. kabul etmekten baska..

Anonymous said...

istediğim sorudan başlaya bilir miyim ? :)
leb demeden leblebiyi anlamaması bizi tatmin etmiyorsa, o bizim tatminkarsızlığımızdan ileri geliyordur... insan ki; arzuları ebede kadar uzanmıştır... bu yüzden tatmini kolay olmaz... imalı konuşmalarından ne demek istediğinizi tak diye anlamaması yorucu olabilir belki ama, söylemek istediklerinizi tak diye söylemek yerine, imalı ya da dolaylı bir şekilde anlatmak da bir o kadar yorucu olmaz mı sizce ? hani bi laf vardır "senin yaptığını çorumlu bile yapmaz" derler... çorumlu arkadaşlar alınmasınlar lütfen işin latife kısmı; sizin beklediğiniz şey de müneccimden beklenmez yani :)

ladybird said...

imalı ya da dolaylı bir şekilde anlatmak da bir o kadar yorucu olmaz mı sizce ? demissiniz..

neden yorucu olsun aksine cok zevklidir. kendini anlatmak icin caba sarfetmek bazi iliskilerde iyi neticeler dogurabilir. ornegin; evlilik gibi. yukarida da dedigim gibi bu karakter ise bir sekilde imali ya da imasiz iletisim kurmak zorunda kaliyor insan. ancak bu gibi zaruret disinda tatmin edici sohbet yakalayamadigimda kacmayi yahut susmayi tercih ediyorum. hic emek sarfetmek istemiyorum.

ayni olaya iki kisinin bakisi yorumu ne kadar farkli olabiliyor biliriz. bunu ancak karsilikli konusarak fark edebiliriz., cogu zaman hayret nidalari sergileriz cunku bize cok ilginc gelir karsidakinin yorumu.

iletisim zor sanat.. cok akilli dusunmek ve davranmak gerekiyor.

hayaladam bey ;)
cevabiniz icin tesekkur ederim ancak beni tatmin etmedigini belirtmek isterim.. :P

ladybird said...

ayrica, zihnim gibi darmadagin cumleleri mazur gorun lutfen..

Anonymous said...

bir de iki zeki insanın aynı iletişim kanallarında boğulması vardır... çünki ikisi de zeki... tabiri caizse birisi azcik aptal olacak ki diğeri onu kandırabilsin :) yoksa ciddi manada bir iletişim problemi yaşanabilir..zekalarını birbirlerini mağlub etmekle değil de, anlamaya çalışmakla değerlendirip, istişare ederlerse sorun yok... hatta bu çok güzel bir avantajdır... ama aksi taktirde başımız dertte demektir... ama buna mukabil zıt kutuplarda da çekim kuvveti avantajı vardır... işte Yaratıcı daha bunun gibi bizim farkedemediğimiz bir çok nüansla hayatı dengede tutmaktadır...
bir de konu zekadan açılmışken bediüzzamanın bir örneğini de aktarmak istiyorum...
bilindiği gibi dünyada en aptal hayvan balıktır... hani balık zekalı derler ya halk arasında :) en zeki, kurnaz olanı da tilkidir... denizdeki balığa baktığımız zaman, onu gayet sağlıklı, hayatından memnun bir vaziyette görürüz... oysa tilki balığın aksine aç, sıska, zayıf, hayatından bezmiş bir vaziyettedir... neden Yaratıcı denizdeki aptal bir balığın önüne türlü türlü nimetleri götürüp onun karnını doyuruyorda tilkinin önüne koyunlar kuzular göndermiyor ? çünkü ona zeka vermiş... ben sana zeka verdim, rızkını bulabilecek istidat verdim, sen onu arayacaksın diyor...
demek istediğim, iletişim de böyle olmalı işte... balığa ayrı, tilkiye ayrı davranışlar sergilemezsek iletişim bozukluğu yaşarız...

tahin said...

Olur mu hocam yaa, naptin:)
Anlatabildiklerin, karsindakinin anlayabildigi kadardir:)) E burda da etkin taraf karsisi, edilgen taraf burasi oluyor:))

Bu aksam ne guzel semah gosterisi vardi. Onlarca hristiyani davet ettik ama kendimiz gidemedik iyi mi! Off offf...

suveyda said...

ben vucut dilini çok kullanıyorum sanırım, en çok da gözlerimi.
konuşmak daha yorucu geliyor çoğu zaman ve bundan en çok muzdarip olan kişi kardeşim.:)
çek gözlerini üzerimden, bakmayacam sana en belirgin lafları.

ladybird said...

hayaladam,
verdigin ornek guzel. soyle bir sonuca vardim. bazi durumlarda nehrin tersine yuzmektense nehirde bir balik olmayi tercih etmek gerekiyor.. mutevazi ve iyi niyetli yaklasmaya devam.. her yorgunlugun sonu muazzezdir diyelim noktayi koyalim :D yoksa suveyda beden diline falan girmis. bu iletisim sorunu uzar gider ;)

suveyda ben konusmayi severim, kendimi anlatmayi, huznumu sevincimi paylasmayi cunku paylasim ne kadar cok olursa iliski o kadar kaliteli olur. bunlari yaparken yorgunluk hissetmem, ancak anlasilmadigimda hevesim kiriliyor.

tahincigim,
cok ilmi konusmussun.. yanitin kanit veriyor gibi fakat mesele iletisim olunca, etken ve edilgenlik geri planda kalir.. etkilesim devreye girer... etkilesimin de temeli, adi gecen kurala riayet etmektir... :)

sema gosterisine daha once 2 kez katildigim icin bu sefer gitmedim. suveydaa bak bir program kacirdim ;D

kaliteli iletisimli bol gunesli gunler diliyorum herkese :-*