Tuesday, February 28, 2006

XP Hakkinda..

Sürekli Elimizin Altında Olan, Her Alanda Kullandığımız "Windows XP"nin Ne Anlama Geldiğini Biliyor Musunuz?
Mesih'in 2000'li yıllarda geri dönmesini bekleyen yalnızca Vatikan değilmiş. Microsoft da, kendi çapında bir "Mesih operasyonu" yürütmüş.



Microsoft'un 2001 yılında piyasaya sürdüğü ve hâlen en yaygın kullanılan işletim sistemi Windows XP'deki "xp" Eski Yunanca'da "Mesih" anlamına geliyor.
KURTARICI WİNDOWS!
Microsoft, 2001 yılında piyasaya çıkardığı işletim sistemine İngilizce'de "deneyim" anlamına gelen "experience"ın kısaltması olarak lanse ettiği "XP" adını verdi. Windows XP'deki "xp" aslında İncillerin de kaleme alındığı dil olan Eski Yunanca da Christ'ın, yani Mesih'in kısaltması.



"Windows xp" kullanıcıları olarak hepimiz, adında Mesih olan bir işletim sistemindeyiz yani.
HIRİSTİYANLIĞIN SEMBOLLERİNDEN



Eski Yunanca'da "x" harfi "khi", "ro" olarak okuna "p" harfi ise "re" sesine tekabül eder. "XP" böylece, Yunanca'da "khristos" şeklinde yazılan Mesih'in kısaltması, giderek de sembolü böylece, Yunanca'da "khristos" şeklinde yazılan Mesih'in kısaltması, giderek de sembolü olarak kullanılmıştır. Doğu Roma bu kısaltmayı, Hıristiyanlığı benimsemesiyle birlikte sembol olarak kullanmaya başlamış bundan bir haç modeli olan "khi ro haçı"nı çıkartmıştır.

MİCROSOFT DA BİGANE KALMAMIŞ!

Öyle anlaşılıyor ki Microsoft 2000'li yılların Hıristiyan alemi üzerinde oluşturduğu etkinin dışında kalmamış, son işletim sistemi modeline Hazreti İsa'yı kasteden "Mesih" adını takmış. Microsoft'un bu tutumu, Hollywood'da esen rüzgarla da paralel, çünkü Hollywood da 2000'li yıllara birer Mesih hikayesi olan Matrix, Yeşil Yol ve birer Kıyamet senaryosu niteliğindeki Armagedon, Yarından Sonra, Derin Darbe gibi filmler yaptı.

"HAÇLI SEFERİ"NE WİNDOWS DA KATILDI



Aslında, 2000'li yıllar Batı'da Hıristiyanlığın etkin konumunu başka vesilelerle de gösterdi. 11 Eylül 2001'deki saldırıların ardından ABD başkanı Bush bir Haçlı Seferine çıkm atan söz etti ve peşinden Afganistan ile Irak'ın işgali geldi. O zaman dehşetle fark ettik ki "haçlı seferi" düşüncesi Batı'da canlılığını zaten hiç kaybetmemiş: futbol takımlarından lokantalara, otellerden marketlere pek çok kurumun adındaki "crusade" ("haçlı seferi") ibaresinde yaşamakta. Öyle ki, ABD'de siyaseti belirleyecek bir konumu ele geçirecek güce erişmiş.
Microsoft gibi, Amerikan ve dünya ekonomisinin bir devinin de bu "haçlı ruhunun" kıyısında kalmayacağını, onu sahipleneceğini düşünmek akla aykırı değil.



Kaynak: Bilinmiyor

Sunday, February 26, 2006

Hayata Dair..

Yasaminda öteki kisilere ulasabildigin anlar, bir ormandaki kus ötüsleri gibi olacak... Uzaklardan gelip geçerken, kisacik bir süre yapraklarda yankilanacaklar o kadar. Orman bütün sessizligiyle yine yalniz duracak orada...

Thursday, February 23, 2006

Yeni Sistem...

Ingiltere'deki egitim sistemi Turkiye'den bir miktar farkli. Burada universite 3 yil, Master 1 yil, Doktora 3 yil. Hatta hizlandirilmis kursla universiteyi 2 yilda da bitirebiliyorsun. Tabi bunlar full time egitim icin gecerli. Part time egitimler bir kac yil daha uzun suruyor. Su anda universite 2. siniftayim, yaz kursu alarak 2,5 yilda bitirmeyi dusunuyorum. Egitim Psikolojisi alaninda doktora yaparak devlet okullarinda calisan egitim psikologu olmak istiyorum..

Bu yila kadar egitim psikolojisi alaninda master yapma imkani vardi, hatta doktora icin once o alanda masteri sart kosuyorlardi. Ancak cikan yeni yasayla onumuzdeki yildan itibaren ogrenci istese de egitim psikolojisi masterini yapamayacak. Sadece master yapmak isteyenler icin bu kotu bir haber. Ancak bunun iyi yani bu alandaki doktoraya master yapmadan baslama sansi doguyor.

Hukumetin boyle bir karar cikartmasinin sebebi egitim psikologu aciginin cok olmasindan kaynaklaniyor. Ama bu karardan sonra onumuzdeki 3 yil boyunca masterli mezun olamayacagi icin zaten az olan e. psikologu sayisi iyice yetersiz olacak. Ama yine de ben kendi adima seviniyorum cunku master yapmadan doktoraya baslayabilecegim insaAllah.

Haberi okumak isterseniz buraya tiklayin.

3 sene doktora ama bunun sadece ilk senesi okula gitme sarti var. ilk sene ders aldiktan sonra son iki sene maasli staj yapma hakki var. Zaten bu alanda acik oldugu icin is bulmak hic zor degil. Ben de insaAllah musluman ozel okullara basvurmayi dusunuyorum. Kismet olursa egitim ve deneyimlerimi musluman toplumuna hizmet icin kullanmak istiyorum.Ingiliz devleti de bireylerin kendi toplumlarina hizmet vermesine cok destek sagliyor. Ingiltere'de diger Avrupa ulkelerinin tersine kisilerin kimliklerini korumalarina cok onem veriliyor. Mesela bugunlerde Almanya ve Danimarka'da sokaklarda bile Almanca ve Danish dilini kullanma zorunlugu getirmeye calisiyorlar. Oysa Ingiltere'de devlet kendi kolejlerinde kendi bunyesindeki azinliklarin dillerini ogretiyor. Her turlu resmi belgede azinliklarinin dillerinde de aciklamalar bulunuyor. Tabi Ingilterenin de bu konuda bazi sartlari var, mesela ingiliz vatandasligi icin ingilizce bilme sartini kosuyorlar. Bu kadar kusur kadi kizinda da bulunur ;-)

Teknolojinin hizina ayak uyduralim ;-)



57 kb boyutunda Otomatik Web Sayfasi yenileme programi.. istenilen web sayfasini belirtilen saniye araliklari ile tazeler (refresh) . Blog, forum, haberler vb. guncel icerige sahip web sayfalarinin belirtilen periyotlarla otomatik olarak tazelenmesi isini ustlenir. f5 tusuna tiklamakta tembellik cekenler icin ideal ;-)
deneyin

Wednesday, February 22, 2006

Gundeme Uygun Atasozu

Bir yerde küçük insanlarin büyük gölgeleri olusmaya baslamissa , orada gün batmaya baslamis demektir..

Kizilderili atasozu..

Sunday, February 19, 2006

Dağınık ev, huzursuzluk sebebi !

Dağınıklık, hassas ruhlarda huzursuzluğa sebebiyet verir
Tertip ve düzen, özellikle toplu kalınan yerlerde kul hakkı zaviyesinden de çok önemlidir. Dikkatsiz yaşayanlar diğer insanları rahatsız ederler. Dağınıklık, hassas ruhlarda huzursuzluğa sebebiyet verir. Bir gün Allah Rasûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) bir mezarın kazılması sırasında elinde kazma bulunan şahsa işaret ederek, “Şuraya iki kazma vursanız.” gibi bir söz söyler. O sahabi efendimiz “Bu şekilde kalmasının bir mahzuru mu var ya Rasulallah?” deyince Rasûl-ü Ekrem Efendimiz “Gözü tırmalıyor.” der. İşte bazı körler vardır; gözü mü yok, yoksa tırmalanmayı mı hissetmiyor bilinmez, onlar dağınıklıktan rahatsız olmayabilirler. Fakat, o düzensizlik hali bir başkasını rahatsız ediyor ve onda gerilim yapıyorsa, ona sebebiyet veren insan kul hakkına girmiş olur. Bazen de “Başkası temizlesin, başkası düzenlesin” türünden duygu ve düşüncelerin neticesi olarak hareketsiz kalmak ve işin ucundan tutmamak diğer insanları -affedersiniz- akılsız ve aptal yerine koymak gibi olur ki, bu da çok büyük bir saygısızlıktır ve aynı zamanda kul hakkını çiğnemek sayılır.
Kaynak: herkul

Friday, February 17, 2006

Istanbul'u izliyorum taa uzaklardan..

Istanbul hasreti cekenlere 360 derece Panoramik Fotograflar..Izlemek icin tiklayin

Thursday, February 16, 2006

Askla Kalin ..


Omrumuzde en az bir kere "ask nedir?" veyahut "hic asik oldun mu?" sorusu ile muhatap olmusuzdur..Sevgililer gunu ardindan dusundum, simdi ki flortler asklar her 14 Subat'ta farkli biri ile yasanir hal aldi..
Ask nedir sorulari forumlarda, diyaloglarda dunyanin sonuna kadar sorulacak, tartisilacak, herkes kendince aciklama getirecek..

Nedir ask?
Ask anlatilmaz yasanir...ask icin soylenenler aciz kaliyor..aski kelimeler ifade edemez..
Gozlerin dilini kimse bilmez..soylemeden konusur asiklar..
Kelimelerle degil bakislarla anlasir..
Dokunarak hisseder siirlerle degil..
Omuzuna yaslanmis bir basin sicakligini neyle ifade edersin?
Cayin icindeki sekeri goremeyiz ama her yudumda anlariz tatli oldugunu..

Sevdiginle gunesin batisini seyrederken dusunduklerini yaziya dokebilirmisin? Sultanahmet'te seven hill otelinin terasinda bi yanda Ayasofya, diger yanda Sultanahmet cami, karsinda deniz ve yaninda sevdigin...Mehtapli bir gece de bu ortamda anlat anlatabilirsen duygularini...

Ask hakkinda onca siir sarki bosuna yazilmamis
Bunu lisanla anlatmaya muvaffak olamadiklari icin surekli denemisler..
Ama yinede gercek aski gercek asiklar bilir ve bunu yasar anlatmaya soylemeyede ihtiyac duymazlar..
Onu yasamaktir hazzi zevki veren
Bir sevgiliyi ozlemektir ask acisi..bunu kim bilebilir ki ?
Acinin haz verdigini kime nasil anlatirsin ki ?

Mecnun bir ask hikayesi yazmamis
Ferhat daglari delmis ama romanlastiramamis
Yusuf yanmis belki ama bunu bir siirle dile getirmemis
Onlar yasamislar !!
Zevkini taa cigerlerinde hissetmisler...
Kime ne ?!
Zuleyha bir sarki soylemis mi ? hic duydunuz mu ? bir ask sarkisi kavusamadigi sevgilisi icin ya da bir bestesi varmi ??

Simdi ki asiklar boyle mi?
Ne demis sair ? "tarife sigmiyor askin anlami ancak ceken bilir bu derdi gami bir kordugum bastan sona tamami cozemedim cozulmuyor mihriban" (Abdurrahim Karakoc)

Askla kalin..

Wednesday, February 15, 2006

Uykunun Unuttugu Gozler Yine Monitorde !

Haftalardir suren duzensiz uyuma sorunuma bir son vermek icin 'Health Shop' tan 5HTP ilaci aldim..Ilac nevrotik bitki dereotu iceriyor..
Daha once arastirmistim, kullanan herkes cok memnun kalmis, tekrar almis..15 pound ilk etapta gereksiz harcama gibi gozuksede fayda edecegini umut ederek aldim..Aksam 1 tane ictim..1 saat uyudum..12.30 da uyandim her zaman ki gibi..Vucudum otomatik ayarlanmis calar saat gibi tam 12.30 da uyaniyor..Dakika sasmiyor..Uyanir uyanmaz mutfaga kostum 1 tane daha aldim kapsulden ;-) akabinde saga don, sola don yok yok basarisiz! Gorulmemis vaka demisti satici, farkinda olmadigim sorunlarin belirtisi mi acaba diye dusundurdu ve her zaman oldugu gibi zugurt tesellisi imdadima yetisti..

Arkadasim hos kafalarin uyumasi zor olur dedi..Hos kafa nedir diye sordugumda Behlül Dana'nın 3 tip insan tarifi vardır diye acikladi..Yaziyi aktariyorum...

Behlül Dânâ hazretleri bir mezarlıkta bulduğu üç kuru kafayı zembiline koymuş ve pazara getirip :
-Satıyorum !... diye bağırmaya başlamış.
Meraklıları başına toplanıp fiyatını sormuşlar.
-Birincisi parasız , ikincisi sudan ucuz , ama üçüncüsünü hiç sormayın , ağırlığınca paradır , der.
Sebebini merak ettiklerinde de şöyle açıklamıs;
-Bu gördüğünüz “taş kafa” dır demiş. Nasihate bile yanaşmazdı. O yüzden beş para etmez. İkincisi ise “boş kafa” dır. Nasihat istemesine rağmen onları tutmazdı. Üç-beş kuruş verenin elinde kalır . Üçüncüsü ise “hoş kafa” dır , ki buna “kamil kafa” da diyebiliriz. Hem ameli hem ihlası vardı. Hedefi ise Allah’a ermekti. O yüzden kurusu bile altın değerindedir.

Aslinda asil sorun uyuyamamak degil yataga yatmayi unutmak, hatirlamamak ;-)
Uykuyu sevmiyorum, sevemiyorum ve bu gidisle hic sevemiyecegim herhalde..

Monday, February 13, 2006

Umutsuzluk...

Edison elektrigi kesfetmek icin calismalarini surdururken bir aksam kulubesinde yangin cikar..Yangini goren Edison kosarark "Ey ahali, gelin bakin hayatinizda boyle yangin goremezsiniz bir daha" diye haykirir...

Bu halini gorenler sasirir ve sorar, "senin bunca yillik emegin yaniyor, kul oluyor ve sen bize yangina bak diyorsun, bu nasil istir" diye sorduklarinda, Edison "Yarin yeni bir gun, pes etmeden yeni bastan baslariz" der, bir yastik alir cimenlerin uzerine yatar, uyur...

Bu olaydan anladigimiz; basimiza uzucu olaylar geldiginde dovunup ah vah edip hafiza hucrelerimizi oldurmektense, umudumuzu elden birakmamamiz gerektiginin guzel bir ornegidir...

Friday, February 10, 2006

ladybird

Sevgili kuzenim bu siiri ladybird icin yazmis, ellerine saglik..
(You made me happy, May Allah always make you happy in life)

uc uc bocegi
ucuc bocegi demis ki,
aldirma,
ucup gidecek nasil olsa

ucuc bocegi
bence herseyi
kendi gibi
ucup gider sanmakta

ucuc bocegi
ucuc bocegi
felek ipini kesmeye geldiginde
kurdugum cadirlarin
nerelerde uykuya dalmistin?

Anlayana ..

Ne kadar manali degil mi ?


Zaman gazetesinde CEM KIZILTUG cizmis...

Thursday, February 09, 2006

Osmanli'da Sanat!

Alev seklinde Besmele


Allah Er-Rahman Er-Rahim





Gülenaz..

Bu sabah asagida yazili turkuyu arkadasimin sesinden windows media'da dinledim..Kisir yogururken okudugu turku yuzume tebessum getirdi..yuregine saglik...

Ben bir küçük cezveyim
Elden ele gezmeyim
Verin benim yarimi
Boynu bükük gezmeyim

Gülenaz gülenaz
Ağlayan çok gülen az


Ben aşık sevme beni
Dertlere salma beni
Götür sarrafa göster
Kötüysem alma beni

Gülenaz gülenaz
Ağlayan çok gülen az

Tuesday, February 07, 2006

Mucize Balik Oscar!



The Guardian gazetesinde bir tarafinda "Allah" lafzi celali diger tarafinda ise "Muhammed" (s.a.v)'in adinin yazili oldugu bir baligin resmini yayinladi..Haberin tamamini turkce ya da ingilizce okuyabilirsiniz..Bury sehri uzak olmasaydi bizzat gidip merakli bakislari gormek isterdim..

Sunday, February 05, 2006

Gundem de olanlarin rontgeni nasil cekilir ?


Okudugum habere gore;
"Kuran Yakilirsa Tüm Ipler Kopar"
Danimarka da yayinlanan Hz. Muhammed'in karikatürleri üzerine yasanan olaylar tirmanmaya devam ederken, irkçi parti üyelerinden bir bayan, Kuran'in yakilmasi için çagrida bulundu...


Yuh ya daha neler duyacagiz, gorecegiz acaba ? Bunu soyleyen kadini birisi oldurse yeridir..

Editor bu karikaturleri sayfa dolsun diye degil ozellikle siparis vererek yayinliyor..Ortada fol yok yumurta yok neden bu siparis veriliyor ?

Hiristiyanlar da Hz Isa'in resimleri cizilir, heykeli yapilir, kiliselere asilir bunda hic bir mahsur yoktur ama butun Avrupa Islamiyet'te peygamber ve sahabelerin resimlerinin cizilmiyecegini bilir..

Bir zamanlar ayni gazete Hz Isa’nin resmini Hiristiyanlar rencide olur dusuncesi ile basmamislardi...Fakat bizim sevgili peygamberimizin figurlerini yayinlar sonra da basin ozgurlugu oldugunu savunurlar!!

Yahudi inancina hakaret gelse her tur ceza alinir..Avrupa’da 20 milyon musluman yasamakta..Avrupa’da yasayan Yahudi sayisi ise 1 milyon, ayni hakaret onlara yapilsa Birlesmis Milletler devreye girer!!

Yine ayni gazete homoseksuel, lezbiyenleri hedef alsa, veyahutta Hitler’i melek olarak gosterseydi su anda yargilaniyor olacakti!

Kendi deyimleriyle irkciliga hassaslar hemde son derece ama bizim anladigimiz sadece kendi iclerinde din-irk konusunda hassasiyet gostermekteler...

Bunun hic bir aciklamasi yoktur....

Islam alemini hice sayarak efendimiz s.a.v i terorist, sehvetli biri gibi gostermeye calis Kiskirt kiskirt sonra da uyar.....Ama yok olur mu canim, basin ozgurlugu oldugunu unutmamak lazim...Fikir ozgurlugu benim atama dedeme sovmekten gecmiyor ki !!
Son gunlerde olan taskinliklardan dolayi musluman ulkelerine uyari yapiliyor..Kanuni cerceve icersinde gosteri yapilsin diye...Siz neden bu gazeteleri basanlara ayni baskiyi yapmiyorsunuz ?

Organize bir sekilde saldiri var deniyor, infial yaratiliyor, toplum psikoloji icerisinde bunun olmasi gayet normaldir..Sen muslumanlarin damarina, nasirina bas ondan sonra da yasadisi davranis olarak yorumla..

Birbirimizi saymayi, sevmeyi ne zaman ogrenicegiz acaba ?

"Hiç şüphesiz, zikri (Kuran'ı) Biz indirdik Biz; onun koruyucuları da gerçekten Biziz" (Hicr Suresi, 9) ayetiyle haber verildigine gore onlar sonunda kendileri yanacaklar !!

Saturday, February 04, 2006

Gaflet uykusu..

Bir gevseklik ve gaflet,icinde yasiyorlar insanlar bu gun, hayret!

Uyanmamiz lazimdir acele bu gafletten.

Yoksa, olmaz kurtulus ebedî felaketten...!

Friday, February 03, 2006

Ingilizce Ogrenmek Isteyenlere...

Dun yayinladigim ingilizce yazi sonrasinda gelen yorumlardan yola cikarak, ingilizce ogrenmek isteyenlere bbc turkish sitesini tavsiye ediyorum..Gunluk yasamda ingilizce program dizisini real player yukleyerek dinleyebilirsiniz..Su an 20 ders bulunmakta, kendim dinledim faydali olacagina inaniyorum..

Kolay gele ;-)

Irkci Polis ve Turk Kurban!

Daha once yaptigim isten hic bahsetmedim burada..Taniyanlar bilir, 10 yildir bir sirkete bagli olarak telefonda bagimsiz profesyonel yeminli tercumanlik yapmaktayim..Isimi cok seviyorum cunku yuz yuze olmasa da insanlarin gorus ve olaylara yaklasimi hakkinda bilgi sahibi olmami sagliyor..Birlesik Krallik bunyesinde hastane (her tur saglik hizmetleri), polis (cezaevi-multeci kampi-trafik), icisleri bakanligi, avukat, belediye… yani kisaca calistigim sirketin kontrat yaptigi her kurumdan farkli icerikli tercumanlik isleri gelebiliyor..Arada Turkiye, Amerika, Avusturalya’dan da arandigi oluyor..
Isimi sevmemin diger nedeni de rahat olmasi, kis gunleri sicak evimden, resmi giyim gerektirmeden pijamalarimla, yaz gunleri cep telefonumdan ormanda, parkta yapabiliyorum.


Bazen oyle ilginc insanlar ile karsi karsiya kaliyorum ki, kitap yazsam yeridir. Her zaman bu tur is tecrubelerimi not almak istemistim ama hep ihmal ettim..Blogum bunun icin iyi bir firsat oldu..

En son, dun sabah yaptigim isten bahsetmek istiyorum..Is polis karakolundan geldi.Uclu konferans kuruldu. Turk vatandasa; “merhaba, ben bagimsiz Turk tercumaniyim. Nasil yardimci olabilirim?” Ingiliz polise de; “Hello, I am your independent Turkish interpreter how may I help you?” diye sorarak her zaman oldugu gibi ise basladim…

Vatandas kacak duruma dustugu icin tutuklanmis..Karakolda tutuklulara ilk olarak haklari aciklanir, sonrasinda kayit islemi yapilir..Ilk dikkatimi ceken haklarinin aciklanmamasi oldu…

Her zaman oldugu gibi neden tutuklu oldugunu aciklayip, sagligi hakkinda ve diger konularda sorular sordular..Polisin irkci oldugu konusmasindan ve surekli dalga gecer sekilde Turk vatandasin konusmalarini tekrar edip gulmesinden belli oluyordu..Konusmanin tumunu uzun oldugu icin yazamayacagim sadece cok rahatsiz oldugum bir bolumu aktarayim..

P: Polis memuru, M: Turk vatandasin ismi (Mehmet).

P: Ozellikle yediginiz ya da yemediginiz bir besin maddesi var mi?
M: Burada verilen hic bir yemegi yiyemiyorum..
(Polis meslektasina dalgaci bir tavir ile tekrar eder..)
P: Neden yiyemiyorsun?
M: 3 ay once 2 gun tutuklu kalmistim..O zaman da yiyememistim.. Sizin yiyecekleriniz bana dokunuyor.

Polis tarafindan yine tekrar edilir…
P: Ne yersin sen ?
M: Disaridan sandivic getirebilirseniz acligimi giderecek kadar idare eder beni..
P: Kebab da istermisin? ( tamamen dalgaci bir tavir ile)
M: Sandvic olmasa bile disaridan biskuvi getirebilirseniz sevinirim..
P: Biskuvi bulsam ben yiyecegim, bosa heveslenme..
M: Sen benim gibi tutuklu degilsin, alir yersin!
Diger polis telefonda konustugumuz polise soruyor: “Sor bakalim biskuvisinin tavuklu pilavli olmasini ister miymis?” muhahaha seklinde kahkahalar duyulmakta..
M: Oyle bir biskuvi yok, salak salak konusmayin!
P: Salak ve sacma konusan sensin, ne dedigini bile bilmiyorsun, sacmaladigin icin bir kayit islemini bile bitiremedik, isimizi yapmamizi engelliyorsun bu sacma sozlerinle!!
M: Ben sadece biskuvi istedim bunun neresi sacma ?
P: Biskuvi, sandvic yok..Ne bulursan onu yemek zorundasin!

Bu sekilde biraz daha devam ettikten sonra telefon kapandi..Profesyonel davranmam gerektigi icin olaya mudahele edemedim, tepkimi gosteremedim ama hemen calistigim sirketi arayarak rahatsizligimi hem sozlu hem de yazili olarak dile getirdim..Bu irkci polisleri sikayet etmeseydim gece rahat uyuyamazdim..Menejer gerekli arastirmanin yapilacagini ve polislerin uyari alacagini soyledi.. Seflerine de bu olayin bildirilecegini soyledi..Umarim ciddi bir uyari alir ve bir baskasina ayni sekilde davranmazlar...

Turk vatandasa da cok kizdim aslinda cunku buraya gelmis haklarini tam ogrenmemis..Dili ogrenmelerini bir yana birakin, en basitinden sahip oldugu haklari biraz olsun bilse bu muamele karisinda polislere goz dagi verebilirdi... Polislerin davranisi karsisinda; “Avukat getirin, o gelmeden konusmuyorum; sizi de bu davranisinizdan oturu sikayet edecegim” deseydi polisler aninda tavir degistirirlerdi.

Bu noktada hatirima gelen soz; Bilgi emekle kazanilir der Ismet Ozel.

Cahillik emek istemez…!

Thursday, February 02, 2006

Disorder in the Court !

Q: What is your date of birth?
A: July fifteenth.
Q: What year?
A: Every year
__________________________________________________
Q: What gear were you in at moment of the impact?
A: Gucci sweats and Reeboks.
__________________________________________________
Q: This myasthenia gravis, does it affect your memory at all?
A: Yes.
Q: And in what ways does it affect your memory?
A: I forget.
Q: You forget. Can you give us an example of
something you've forgotten?
__________________________________________________
Q: How old is your son, the one living with you.
A: Thirty-eight or thirty-five, I can't remember which.
Q: How long has he lived with you?
A: Forty-five years.
__________________________________________________
Q: What was the first thing your husband said to you
when he woke up that morning?
A: He said, "Where am I, Cathy?"
Q: And why did that upset you?
A: My name is Susan.
_________________________________________
Q: And where was the location of the accident?
A: Approximately milepost 499.
Q: And where is milepost 499?
A: Probably between milepost 498 and 500.
_______________________________________
Q: Sir, what is your IQ?
A: Well, I can see pretty well, I think.
________________________________________
Q: Did you blow your horn or anything?
A: After the accident?
Q: Before the accident.
A: Sure, I played for 10 years. I even went to
school for it.
__________________________________________________
Q: Trooper, when you stopped the defendant, were your red and blue
lights flashing?
A: Yes.
Q: Did the defendant say anything when she got out of her car?
A: Yes, sir.
Q: What did she say?
A: What disco am I at?
__________________________________________________
Q: Now doctor, isn't it true that when a person dies
in his sleep, he doesn't know about it until the next morning?
________________________________________________
Q: The youngest son, the 20-year old, how old is he?
________________________________________________
Q: Were you present when your picture was taken?
__________________________________________________
Q: So the date of conception of (the baby) was August 8th?
A: Yes.
Q: And what were you doing at that time?
________________________________________________

Q: She had three children, right?
A: Yes.
Q: How many were boys?
A: None.
Q: Were there any girls?
_________________________________________________
Q: You say the stairs went down to the basement?
A: Yes.
Q: And these stairs, did they go up also?
_______________________________________________

Q: How was your first marriage terminated?
A: By death.
Q: And by whose death was it terminated?
__________________________________________________
Q: Can you describe the individual?
A: He was about medium height and had a beard.
Q: Was this a male or a female?
_________________________________________________
Q: Is your appearance here this morning pursuant to a
deposition notice that I sent to your attorney?
A: No, this is how I dress when I go to work.
_______________________________________________
Q: Doctor, how many autopsies have you performed on dead people?
A: All my autopsies are performed on dead people.
_________________________________________________
Q: All your responses must be oral, OK? What school did you go to?
A: Oral.
_________________________________________________

Q: Do you recall the time that you examined the body?
A: The autopsy started around 8:30 p.m.
Q: And Mr. Dennington was dead at the time?
A: No, he was sitting on the table wondering why I was doing an autopsy.
_________________________________________________
Q: Are you qualified to give a urine sample?
__________________________________________________

Q: Doctor, before you performed the autopsy, did you
check for a pulse?
A: No.
Q: Did you check for blood pressure?
A: No.
Q: Did you check for breathing?
A: No.
Q: So, then it is possible that the patient was alive when you began the

autopsy?
A: No.
Q: How can you be so sure, Doctor?
A: Because his brain was sitting on my desk in a jar.
Q: But could the patient have still been alive nevertheless?
A: Yes, it is possible that he could have been alive and practicing law
somewhere.
_________________________________________________

Judge: "Well Sir, I have reviewed this case and I've decided to give
your wife $775 a week."
Husband: "That's fair, your honor. I'll try to send her a few bucks
myself."

Butun Kizlar Toplanmislar !!

Hint muzigi disinda dun ilk defa Nil Karaibrahimgil'in 'Butun kizlar toplandik' sarkisini dinledim..Klibini de seyrettim..TV'den 3 senedir uzak kalinca ekran da her gun goz onune sergilenen goruntuler bana hem yabanci hem de garip geliyor..Boyle salak bir sarki besteleyip soyluyor ve bunun bir de yiginla dinleyicisi cikiyor...
Cem Yilmaz bu sarkiya atifta bulunmustu "kizlar siz toplanin ben geliyorum' diye.. ee haksizda sayilmaz yaptigi yorumda!? Sozler heryere cekilecek turden..

Boyle sacma sapan sarkilari dinleyenleri de anlamiyorum acikcasi...Klibinde rap mi yapmaya calismis, yoksa farkli mi gorunmeye caismis Nil hanim pek anlam veremedim..Bu kiz ayni zamanda kose yazariydi degil mi? Peh Peh Peh